Burjuva Kadını
Üstümde çetin bir kayıtsızlık
Üstümde beyaz ellerin
Çatlamış sabır taşı namlumun ucunda
Ellerin çiçekler örer avlumun ucunda
İşçi tulumuma sinmiş fabrika dumanı
Dokunur musun alnımın en kırışık çizgisine kadar
Nice bin çekiçten bir gürültü ağar
Görür müsün sarkık iskeleye tırmanan avuçlarımı
Bir burjuva kadınına, ilk defa mektup yazdım bugün
Düşlediğim ilkbaharı çalan asillere
Kızgınım yazan parmak uçlarıma ve o kadar da kırgınım
Yabancısıyım esrarı bana kapalı kalan bu yolculuğun
Yok hiçbir nedenim
Yok hiçbir küfürüm
Ağzımda trajik bir fonla çıkan
Hala oynadığım rollerle dolu dünya
Öyleyse,
Ölümü de oynarım
Aşık olmayı da
Sen gittiğinde bu sahneye bir gerçeğin husumeti sızdı
Ve sen artık oyunumun en uzak kopmuş varlığısın
Bir burjuva kadını sevdim bugün
Gözlerim körleşmiş
Neden istiyorum bunu
Neden söyleyeyim ki
Seni artık bulamazken
Bütün insanların acısıyla yalnızım
Hafifletmiştin bu korkumu
Şimdi adsız bir utançsın