Bursa'ya Büyülü Düşlerle

Sabahın ilk ışıkları vururken bu cennet şehre..
Sabah ezanı kulakların pasını silen sesiyle
Ruhumda açan tertemiz bir kardelen gibi
Mis kokusuyla dolar içime,
Gökyüzüne yükselir bir melek misali
Gün başlar tüm sadeliğiyle,saflığıyla ve umutlu bakışlarıyla...
Yüzümde yine güne armağan ettiğim bir tebessümle açarım penceremi
Tüm acılarımla birlikte çiçeklerin mis kokusunu çekerim yine içime
Hayata açtığım beyaz sayfada
Koşmak için rakiplerimle beyaz çizginin başına geldiğimde
Gözlerim sadece ileriye bu güzel şehrin sihirli kollarına bakar.
Büyülü düşler sunar bana ruhum
Hakemin düdük sesini duyduğumda
Tirübünlerde çılgınca bağıranları haykıranları görürüm...
Ama tek düşüncem yaşadığım şehrin tadını çıkarmaktır o anda
Gözlerim kapanır ve sonsuz bir boşluğa atlarım birden
O boşluk bana,benim hayatıma verdiği güzellikleri sunar önüme
Bursam'ın meydan okuduğu tüm acılarıma ben de göğüs gererim amansızca
Beni sevgiyle kucaklayan bu şehre bakarım...
Camilerini seyrederim uzaktan,içindeki huzurda boğulmak isterim....
Ancak ölmek istemeyerek..
Uludağ'ında arşa değmek isterim...
Ancak elimi uzatmayarak..
Ben bu şehrin zamanında kaybolmak isterim
Ancak yelkovan,akrep rolü oynamayarak...
Ben bu şehirde,ezanlar semalara üflenirken ölmek isterim..
Ancak ruhumu Azrail'e vermeyerek..
Sana söylüyorum şehir!
Ben sende destan olmak isterim...
Gece gökyüzünde yıldızlardan birer buse aldığımda
Sana seslenirim ben şehir...
Bak yine biribirinin karanlığına gizlenmiş gölgeler geçer kelimelerden..
Ruhunun sadeliği altında şakıyan tüm evren görünmez
Güzelliğinin nuru altında rüyalar anlatılamaz olur birden...
Gece mehtabı nasıl da yakışır o güzel bedenine ey şehir...
Gökten yağan her damlayla bütünleştiğim şehir!..
Ruhumu emelinden beslediğim
Gözlerimi güzelliklerinden çekemediğim Bursa
Işıkların altında nasıl da süzülürsün
Her zamanki gibi bu akşam
Sevgin yine sabit rötuşlar yapar
Her cümlenin şevkine
Tan ağarmadan,tan ağarınca ne güzel olursun ey şehir!
Baharın köşk misali açtığı,
Toprağın can bulduğu,
Yeşilin her zerreye
Güneşin her noktaya yayıldığı
Ey Ulu Cami'nin yaşadığı,Emirsultan'ın doğduğu,Muradiye'nin tarih olduğu...
Karagöz ve Hacivat'ın yeniden can bulduğu,
Yeşil türbenin nur saçtığı..
Dört bir yanını saran suların güneşe güldüğü...
Ey Şehir!
Günahsız insanların naciz vücutlarının ruhunu
Amansız yeşilinin sonsuzluğuna bıraktığı hüzünlü şehir!....


............................BURSA........................................