Buruk Anı 4
Aradan bir yıl geçmiş, yaz tatili gelmiş
Günlerden pazar, hava sıcak mı sıcak, boncuk boncuk terler alnımdan akıyor
güneşin ışıkları saçlarımı ısıtıp yüzümü okşuyor
Ensemde sıcaklığı hissediyorum, nefes alıp vermem zorlaşıyor
bense otogardayım, yola koyulma vaktine henüz var
biletimi almışım saatlerin geçmesini bekliyorum
ama su gibi geçen zaman o an hiç geçmiyor
aksine saatler uzadıkça uzuyordu
telaşla evden çıkmışım saatimi almayı unuttum
5 ile 10 dakikada bir gördüğüm her kişiye saati soruyorum
yok böyle olmayacak diyorum, en iyisi yemek yiyeyim
iştahım yok ama, sabahta bir şey yememiştim, heyecandan olsa gerek
ankesörlü telefondan evi arayıp arkadaşın yazlığına gideceğimi söyledim
beni beklemeyin orada kalacağım diye de ekledim
gece 12 civarında hareket ettim 6 saatlik bir yolculuğum var
sabaha varacağım oraya ve ona sürpriz yapacağım, onun bile haberi yok
yolculuk başladı, yorgunum ve uyumam gerek
ama bir an dalsam tekrar uyanıyorum, bölük pörçük olmuş uykularım
derken sonunda vardım oraya
eski bir otogar derme çatma, küçük mü küçük, ahşap çatısı var
lavobaya gidip elimi yüzümü yıkadım, kahvaltımı yaptım, bir de cigara yaktım
saat çok erken, uyandırmak istemiyorum
bankta yanımda oturan kişiye 10 dakika da bir saati soruyorum
ama hiç farkında değilim, zamansa demir atmış sanki
saati sık sık sormamdan sıkılmış olacak ki yanımda oturan kişi kalkıp gitti
başka biri geldi ve bu sefer ona sormaya başladım o da fazla dayanamadı kalkıp gitti
2 saate yakın zaman geçmişti artık uyuyorsa da uyansın dedim içimden
ve ankesörlü telefondan aradım Allahtan o çıktı telefona
hayırdır, bir şey mi oldu bu saatte arıyorsun dedi
hayır dedim, ben geldiğimi haber vermek istedim sadece
şaka sanmış, ah keşke dedi, onu zor ikna ettim
otogarın karşısında denize sıfır bir çay bahçesi var dedi oraya git geliyorum...
oraya gittim ve bir masaya oturup onu beklemeye koyuldum
kalbim heyecandan hızlı hızlı atıyordu
heyecanımı bastırmak için ard arda sigara yakıyordum
hangi yönden geleceğini bilmiyordum ve sürekli sağa, sola, öne arkaya bakıp duruyordum
o sırada tekrar arkama döndüm ve birden bire göz göze geldik meğerse arkamda durup bekliyormuş
O ANI HİÇ UNUTAMAM
ikimizde bir müddet öylece bakakaldık
dünya o an durmuştu sanki
ağzımız sanki mühürlenmişti, konuşmakta zorluk çekiyorduk, yutkunuyorduk
ellerime dokununca elektrik çarpmış gibi oldum ve sendeledim
sanki gücüm ve takatim kesilmiş gibiydi
sonra oturup saatlerce ordan burdan konuştuk durduk
o kadar çok şeyler birikmiş ki, bir ben bir o anlattık durduk
hani o geçmeyen zaman şimdi de bize nispet eder gibi su gibi akıyordu
dönüş zamanı gelip çatmıştı ama ben hiç gitmek istemiyordum
ve ona akşam olmak üzere, sen eve dön otogara gelme,
sana veda etmek istemiyorum diyebildim
ve o evine giderken sürekli arkasına dönüp dönüp bana bakıyordu
gözleri kızarmış ve hıçkıra hıçkıra ağlıyordu
ta ki karanlıkta kaybolana dek
Bense onu üzmemek için, ağlamamak için kendimle mücadele ettim
ve nasıl olduysa o an için başardım
ama sonrasında koyverdim kendimi gitti.
DEVAMI VAR...................................
SADIK YILMAZ
Tarih:02.08.2017 =============================================