Büyük Mapushane
Çok mu karanlık?
Yoksa bana mı öyle geliyor?
Hücre kapısının
Sürgünü çekiliyor.
Bir tas çorba,
Ve taştan farkı olmayan bir parça ekmek.
Tek dostum fare geliyor,
Beraber yiyoruz yemeği,
Tabii yemek değil ama...
Ellerim soyulmuş,
Sakalım bıyığıma karışmış,
Saçlarıma kar yağmış.
Parmaklıklara tırmanıyorum,
Aydınlığın zorla geçtiği
O aralıklardan,
Dışarıya,
Kendi deyişimle :
"Büyük Mapushane"ye bakıyorum.
Kimse yok.
Okyanusun ortasında,
Ufka doğru yol alan
Bir gemi dışında.
Güneş yavaş yavaş batıyor şimdi,
Her yer sessizliğe gömülüyor.
Çok karanlık,
Hem de çok.
Taş ile bir çentik atıyorum,
Yaşlı duvara.
Sonra gözlerimi kapatıp
Uyuyorum.
Ve sadece bekliyorum :
Güneşin doğmasını...
Tebrikler...
tebriklerimle
tebrikler şair