Büyümek İstemiyorum
Evvel zaman önce küçücük bir dünyam vardı
tanıdığım, bildiğim herkes iyiydi
dünya benim etrafımda dönüyor gibiydi
envai çeşit oyuncaklarım vardı,
yalan ve riya bilmez arkadaşlarım
menfaat yoktu, samimiydi tüm dostluklarım
istanbul bayrampaşa da, sokaklarda misket oynar
bisiklete biner, oyunlar oynardım
kendi dünyamda mutluydum
en kıymetli bendim,
şampiyonluk kupası gibi elden ele geziyordum
kah annemin kucağında, kah babamın omuzlarında
kah dedemin sırtındaydım
bir cennetteydim sanki, bir dediğim iki edilmezdi
bu rüyadan uyanmak istemiyordum, kim ister ki?
benim dünyamda savaş yoktu, kavga yoktu
küslük, dargınlık, ayrılık ve gözyaşı....
insan büyüdükçe dertleri de büyürmüş derlerdi
çok doğru.....
ben büyümek istemiyorum
sabahın köründe, yarı uykulu
saatlere esir olmuş, şehrin kalabalığında
işe gitmek için otobüs kuyruğunda
yada gün ışığından bile yoksun metronun vagonunda olmak istemiyorum
bütün gençliğimi bir masanın başında ve yahut bilgisayar karşısında
yüzüne gülen arkandan kuyunu kazan maskeli insanlarla tüketmek istemiyorum
emekli olup bazen evde, bazen kahvede
tanıdık tanımadık insanlara hey gidi günler hey deyip
maziye dönüp bozuk kaset gibi yeniden anlatmak
yaşanmışlıkları ve ya içimde uhde kalan yaşanmamışlıklarla
geçmişte yaşamak, bozuk saat gibi geri kalmak istemiyorum
siz okuyup büyük adam olun, çoluk çocuğa karışın
ama kendi çocuklarınızla bile vakit geçiremeden
nasıl büyüdüklerinin bile farkına varmadan
bir yanda askerlik bir yanda düğün telaşı derken
çocuklarınıza veremediğiniz ilgi ve sevginizi torunlarınıza verin
siz büyüyün yaşlanın ben büyümek istemiyorum, istemiyorum.........
SADIK YILMAZ
Tarih: 03.06.2017 =========================================