Buz Mavisi Düşler
Şimdi masmavi deniz kıyısında
Prangalı bir mahkûmun özgürce düşleri
Saat vakti serbest bırakmış
Güneş dalgaların ortasında batmak üzere
Tan yeri turuncuları çalmış.
Buz mavisi düşlerde kayboluyorum.
Hasret ateşle bütünleşip yanıyorken
Ha Züleyhayım ha Şirin ha Emine
Yanmışlık vakitçe kavrulurken
Kilitleniyor, donuyorum, sahilde duygu anlarım
Yalansız, riyasız sessizce dalgalardayım.
Buz mavisi düşlerde yüreğimi arıyorum.
Hüzzam şarkılar eşlik ederken yalnızlığıma
Düş yorgunluğum düşlerinle
Elimden tut, düşmek üzereyim
Yusuf'ça kuyulara bırakma beni
Şuan sana ulaşmak üzereyim
Buz mavisi düşlerde semah oluyorum.
İçimdeki tüm acıları dalgalara rehin verdim
Mevlana Şems'le mutlu olsun diye
Şiirleri, şarkıları, türküleri yola saldım
Seni bana getirsinler istedim
Etrafımdaki bütün pusulaları sana yönlendirdim
Yalnızlığım gözlerimde kaybolsun istedim
Dilek tuttum, dalgaların üzerine güneşi saldım
Yüreğimdeki boşluk dolsun diye
Nerdesin ey gönül tahtım uzan bana
Şimdi sahildeyim, yüreğimle sefere hazırım
Buz mavisi düşlerde aşkımı arıyorum.
Balım Sultan