Buz Rengi Kuytulara

Pencere pervazına ilişen
Erguvan
Bırak iyot kokusunda kalsın şehir

Efil efil

Var git ehli namus !
Ellere sen

Bu kumsal
Haram

Kalsın fecri sabahın, mor sırnaşık dağ artlarında
Anason demlesin kör ateşli ocak

Kızıl masallar biriktirdim zira
Can acılarından terleyen
Gamze de bir tutam sakal
Doğmayan torunlara anlatılan

Sarhoş geceler düşüreceğim
Buz rengi kuytulara

Dizimde kırık avuçlar
Dededen doğmamış bebeğe masallar...


Belki bir Salı salasından
Ezgilenecek gaip hikâye
Kefenden dökülecek musallaya

Ya şiir tadında
Ya şarkı

Bir semah zamanı
İlahi ışıklar yakacağım belki
O hüznü mabede
Gömüp vurgun hayal düşlerini

Duvarda
Ben içmiş mum aksı
Tiril tiril

Üşüyeceksiniz beni
Puşt titremelerinde çakal misali



Edepsiz
Şubat öyküleri yazacaksınız adak diye sandukalara

Ve
Dileneceksiniz
Kör bakışlı dilenci gibi

Avucunuzda ortası delik
Metelik

Ben düşeceğim parmak aralıklarınıza
Sadaka


Sadaka misali
Şeytan gelinliğine gerdek kınnabı kadar an
Beni sevişeceksiniz iman tahtasına nadim yumruklar sallayıp
Zelzeleler kadar


Namus öğüteceksiniz
Atadan kalan
Un değirmeninde
Nü fotoğraflarla

Ama
Adınızdan kaçacaksınız
Loş peri aşüftesi mahlaslarla

Cesaret bre
Cesaret hey

Mavi kurnalarda
İrem tasları dökün omuzlarınıza kırk küsur defa
Bir kırk daha
Bir kere daha

Onur dökülsün fasılalarla
Kırklar sofrasına



Üzerimde bir ilahi hırka
Yüz sürüp derviş sakalına
Amber kokulu avuç açıyorum tanrıya

Erenler
Aşkına;


Soyunduk
Aşk gölgesinden
Kıyama
Çıplağız efendim

Tuttuk
Çirkefin ateşsi avuçlarını
Secdeye
Aht ettik efendim

Kızıl rüyalardı
Kızılcık şerbeti tadında

Rükû'da
İçtik kursağı yaka yaka
Bir doyumsuz lanetti şeytan kıvamında
Gördük, gözü kör ettik efendim...


Bir tek iyot kokusu kaldı
Kapı eşiklerine

Efil efil

Erguvan zamanlarında değil bu şehir

Var git ehli namus!
Ellere sen...

28 Aralık 2012 942 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (1)