Buzullar Ülkesinin Beyaz Atlı Prens'ine İç Döküş
/Sonra bu kent kulaklarını sana kapatmıştı sessizce.. kimsesizce..!/
..
Küçük bir kızın kahır yüklü omuzlarında melekler ağlaşır her gece..
Avuçlarında yağmura nisbet yapar bir tavırla rahmet dolu bir yığın gözyaşı..
Onlar da gözlerinden uzak kalmışlığın acısından dem vuruyorlar her zaman ki gibi yine bana..
Söyle ey buzullar ülkesinin Beyaz Atlı Prensi..
Sizin oralarda aşk insanların dillerinde nasıl tarif edilir..
Birlikte yaşadığımız onca güzel tevafuğa,
Sizin oralarda ''alt tarafı öylesine yaşanmış birkaç küçük tesadüf'' mü denir.?
Bir kardelen mevsiminde..
Soğuk bir bakışın dondurup buza çevirdi de beni..
Ben yine filizlenip büyüdüğüm sıcacık kentime bağlanıp kaldım doğrudur..
Ama ya sen?
Sen bırakıp gelemez miydin bir aşk için..(!!)
Buz gibi katı yüreğine inat,
Güneş ülkemi kendine yurt edinemez miydin kirpiklerinin uçlarına kandiller b/ağlayarak..?
Oysa sen çağırsaydın,
Ben güneş ülkemi ve eteklerimdeki kardelenleri ateşe savurup gelirdim..
Bu sıcacık ellerimi buzdan ülkenin soğuk sularında seve seve g/ezdirirdim..
Şimdi ise,
Böylesine yakıp kavurucu yaz günlerinde,
Gerçekleşmeyecek bir hayâlle..
Karın yağabilmesi ihtimaliyle avunuyorum..
Her sabah güneş hüznümü ifşa eden yüzüme şefkat dolu gözleriyle bakıp gülümsüyor..
Bense dudak büküp içli içli somurtuyorum..
Bir gün ansızın çıkıp gelsen;
''Senin için yanıp erimeyi göze aldım'' desen..
Kalbimizdeki canhıraş sevdamızı gözler önüne sersen..
Bu küçük kız yine hayâlden oyuncaklarını seninle paylaşır biliyorsun..
N'olur.. sevdiğini söyle ki içimdeki bu kış mevsimi artık son bulsun..
Bu kent aylarca böyle sensizliğe gebe hâlde yaşıyorken..
Gel.. varlığınla neşelendir gönül bağımı..
Şifalı ellerinle usulca yanaklarıma dokun da,
Sil kalbimin mahzenlerini sele veren ılık g/özyaşımı..!
29.07.12 (sıfır.iki/onbeş) Pazar..
merhaba. şiirlere pek yorum yapmıyorum. ama sizin siirlerinizin cogunu okudum ve yorumsuz da geçmek istemedim. hüzün yazıyorsunuz ama hüznün güzel yanını anlatıyorsunuz. yapmacık veya karamsar değil. gerçekçi, samimi. bunu söylemek bana düşmez gerçi ama oldukça başarılısınız. tebrik etmek istedim.
Fatih Bey.. bu güzel mısralar için ve güzel görüşleriniz için size müteşekkirim.. var'olasınız... ve sizin gibi ben de ''biraz zaman'' diyorum.. inşallah daha iyi yazarım.. :)
Tarifi midir yüreğimin iç çekişleri, Gece ayzalarında bedenlerin tutuşması mı yoksa, Gülün kırmızı kadife teninde yanmak mı vuslata, Beklemek mi gelmeyen yolcunun silik yüzünü, Ömür eskitmek mi yoksa, Yoksa gördüğünde ellerinin içinin terlemesi mi? Yoksa göz göze geldiğinde kör kalmak mı gözlerinde? Ney söyle aşkın efendisi, Ney bu duygunun sendeki insani nefsi?
Çok güzel bir şiirdi efendim, yine döktürmüşsünüz, aslında şiirleriniz çok fazla eleştiri istemiyor sadece biraz zaman, gönül dünyanız çok zengin.
Eyvallah efendim.. bu değerli yorumlarınız benim için çok önemli.. güzellikleri gör(e)bilen yüreğinize sağlık..Selam ve sevgiler..:)
ŞİİRE FARKLI BAŞLANGIÇLAR VE FARKLI FİNALLER. SİZİN ŞİİRLERİNİZDE GÖRDÜM. EDİP YÜREĞİNİZ ZEVAL GÖRMESİN. PEK YORUM ATMIYORUM AMA TEBRİKLERİMİ BİLDİRMEK İSTEDİM SAYGILARIMLA