Çağdaş Mecnun'un Hikayesi
‘’söyle mecnun’’
kendini çok yorgun mu hissediyorsun
söyle neden yorgunsun mecnun….
leylâ misali aşk uğruna zehirler mi içtin
kays gibi çöllerde kül mü oldun
ferhat gibi dağlarımı deldin çıplak elle
söyle kaç imkansızlığın acısını yaşadın
söyle neden mutsuzsun mecnun ….
dertlerin kulağa ne kadar acı geliyor
leylâ olanın gözyaşlarını görmez misin
aşk ateşinde nazlı şarkılarını duymaz mısın
söyle neden ve kimden şikayetçisin mecnun….
dilediğinde hür kanatlarını açabilirsin
dilediğin her çiçekten şerbet alabilirsin
eşsiz gücünle bütün engelleri aşabilirsin
söyle neden üzgünsün mecnun….
,, leylâ olanın gözünde,,
yaşamın savaşlarındaki mert süvarisin
misali binbir namerdi yere seren pehlivan
söyle peki bu acımasızlığın nedendir
söyle neden huzursuzsun mecnun….
gözlerin tunçtan ışıltı kaşların çelikten
saçların ateşte dövülen zırh kumaşı
duruşun ve sesin aslan gürlemesi
söyle neden mutsuzsun mecnun….
Mecnunluk da çeşit çeşit. Tamamen delilik ve sırf akıl arasında bir dengede olmalı mecnunluk. Ayık sarhoşluk gibi. Aslan gürlemesi yerine, kükremesi diye karşılık buldu bende ses. Kaleminize sağlık Mikail bey.