Cahilim Cahilliğime Verin
Cahilim ben,hemide karasından.
Hiç kalem almadım elime,
Alıpta yazamadım kara sayfalara.
Okumam yazmamda yoktur benim,
Hayatım boyunca hiç kitap almadımda.
Nası bişey onu bile bilmem.
Cahilim dedim ya size.
Diyeceksiniz şimdi dimi,
Cahilsinde nası yazıveyon bu şiirleri.
Valla bende anlamayon.
Önümde camlı bişey duruyor,
Heral adına ekran diyola,
Onun önündede pide gibi bişey var,
Üzerinde lokmaları olanı deyom.
Ha işte o.
Parmaklarımı basıyom teke teke,
Ekrana çıkıveyo kara kara.
Demeyecenizi sanmıştım,
Sesinizi duyar gibiyim.
Peki sizi nası mı okuyom.
Yanında bi tane fareye benzer alet var,
Dolaştırırken onu ekranda,
Kim gelirse üzerine tıklaveyon.
İnanın okuyabildiğimden falan değil
Sadece zaman geçsin benimkisi.
Biz köyde yetişdik,
Ne bileyim ben okumayı yazmayı,
Neyse bu önümde duran,
Bilgi mi sayıyomuş,ne sayıyomuş,
Gömedik biz onu köyde.
Elimizde bi sopa,
Önümüzde sürüynen sıpa,
Sırtımızda yamalı aba,
Ver elini çıkalım sıpaları otlatmaya.
Hani bi söz vardır bilirmisiniz,
Meşhur fötr şapkalı biri demişti,
İstanbul'da su vada biz mi getirmedik?
İşte bizimkiside öyle şey,
Kalem,kağıt vedilede elimize biz mi yazıp okumadık?
Ne yapalım cahiliz işte,
Cahilim cahilliğime verin gayrı sizde.
Çok enteresan Halil. Tebessümle okudum. Farklılıklar hep hoşuma gitmiştir.
Yüreğin susmasın dost kalem. Sevgiler.
köylü şivesi ile yazılmış
manidar bir serzenişti,
ne diyelim şair,okumuşun cahili ile uğraşmak
senin gibi zır cahille ugraşmaktan daha zordur inan ki.
emeğin değer görsün halil.