Çakıl Taşlarım Vardı Benim

Deniz yosunlarıydı elbisem özgür
Gitmelerim geleceğe suskun
Menekşeleri iliştirirdi Annem saçıma
Sonra Babam bir öpücük yanağıma
Dingin ışıklar aydınlatırdi sofamızı
Bir kahkaha ömre bedel şarkıydı
Merdivenin trabzanı oyuncağım
Pencerenin cumbası sığınağımdı
Sabah açmamı uzatırdı kafesten Salih amca
Sıcacık olurdu ya dumanı havada
Annem seslenirdi su gibi sesiyle
Nilgüüüün hadi kahvaltıya
Huşuyla esen bir koku vardı her dem
Komşu Anneme giderken de çaya
Macuncuyu durdurup koşarken de kapıya
Plastik bebeğimi kundaklayıp
Uyuturken de cumbamda
Ne yemekler pişerdi ...çarlistondan
Minik alüminyum tencerelerimde
Annem tadına bakardı mahsustan
Anlar ama anlamamış gibi yapardım
Akşam Babama bir bir anlatırdım
Çakıl taaşlarım vardı benim
Sizin oldu mu hiç ?...
Beş taş ...on taş...yirmi taş
Şıkır şıkır hala duyar gibiyim
Sevilerim yanımdaydı o zamanlar
Henüz terketmemişlerdi tümden
Sobanın korlarına dalarak uyumak
Düşlenmek , rüyalara bulanmak
Babaannemin samurunda oynaşmak
Aaaah...ne güzel hayallerdi
İkindi vakti güneş biraz düşünce
Annemin reçelli dilimleri
Sonra bahçenin incirleri ...cevizleri
Yoğurtçunun çan kokan zilleri
Ben nerdeyim .....burası neresi ?...
Anneeee ...çakıl taşlarım nerde ?...
Yaşasın saat beş olmuş
Babam şimdi döner köşeyi
Elinde dopdolu filesi ...
Anneeee ...nerdesiiiiin ?....
Kim aldıııı çakıl taşlarımıııııı ?....
Pestiller , cevizli sucuklar , yemişler ....
Ben hemen Babama uzatırım terliklerini
Anneeee ....göremiyorum ki seni .....
.....?......?.....?.....?.....*
Anne .....orda mısın ?....
Bak ...çakıl taşlarım da yok artık
Tıpkı senin gibi Anne ...
Senin ..........gibi !.......