Çalı
Sana uzanan ellere
Köpek gibi yapışan
O dikenli dallarında...
Yuva kurdurursun
Karamık cücüğü
Ve rengârenk
Türlü türlü çalı kuşlarına.
Tırtıl ve cırcır böcekleri
Yapraklarında bir orkestra
Keklikler, *çektelikler de
Yuva kurar dibine
Korkak tavşanlar da barınır içinde
Ve çoban gelir keser
Dikenli dalından eline çubuğunu
Köylünün çaltılığı da sensin
Çalı
Adın vahşi olsa da
Karamık, kuşburnu, böğürtlen
Payam, kızılcık, * sılcan
Bütün kuşlara ev olursun
En fırtınalı yağmurlarda
Bıçak gibi keskin soğuklarda
* Duldanda durur
Yarınlarına
Yaşama umudunu doldururlar
Ve gün kurusu
O kan yapan meyvelerinle de
Ne çok canlı gibi
Karınlarını doyururlar!
Ve insanlar bile
Çaylarında, çorbalarında
Sıcak sıcak alabilmek için tadını
Uzatırlar ta içine ellerini
Ve acımadan batırırsın
O olta gibi tersine batan dikenini
Canı yandığında çekse de geri
Oltayı yutan balık gibi
Kurtaramaz
Kırk yerinden çizip kanattığın eli
Yani çalı
Hiç kimse sevmese de seni
Sen kuşların en güvenli evi olur
En güzel çiçeklerin
Tohumlarını saklar
Bahara çiçekler açtırırsın
Korkak tavşanların barınağı
Avlanan kuşların korunağı
Ve baş belasısındır
Yününe sarınıp bırakmadığın
* Arık koyunların
Ve dikenli kuru çalıların
Bostanlara bağlara * çit olur
Bir Allahın kulu değerini bilmez
Dibine bir bardak su dökmez
Ve ellerinden
Nacakları, * dehreleri düşmez
Budarlar * pürlerini
Ederler tandırlık
Ve sökerler köklerini
Kurtarırlar
Sen çalıdan topraklarını
Oysa sensin
Toprağa sıkı sıkıya sarılan
Toprağını canı gibi koruyan
Öyle bağ bahçe de istemezsin
Tutunursun bir uçuruma
Taşlara * çayan atar
Kayaların başlarında
Ta göğün yüzünde durursun
Hiç eksik olmaz üstünde bör böcek
Yaralı yaralı kelebekleri korur
Kızıl kızıl cücükleri
Uçtuğu güne kadar
Anasıymışsın gibi
Koynunda büyütürsün.
Kaç tohum fideye durmuş
Yine içinde bak
Boyunu aşarak
Görmüş keçiler ama
Dokunamamışlar
Dikenlerinin sayesinde
Birkaç ağaç daha kazandıracaksın ormana
Ve nede çok siper olursun
Dosta düşmana!
İçinde gizlenen
Çakal ve tilki
Ne kadar teşekkür ederler
Sana kim bilir
Avlarını yakaladıklarında!
Çalı; Sen apayrı bir dünya
Hiç gelmeyesin beddualara
Ki kuşlarımız
Ve bör böcek
Ve de toprağımız
Olursa
Seninle var ola!
15-04-10
* Çektelik ? Serçeden daha büyük kuş
* Sılcan ? Limondan da ekşi, nohut büyüklüğünde kızıl meyveli ve iğde dikeninden daha sert ve sık dikenli iri çalı içinden tavuk bile geçmeye cesaret edemez
*Dulda- Fırtına estiğinde soğuk hissedilmeyen kuytu, Kayanın, duvarın, sıcak yanı. Büyükler küçükleri. Yiğitler güçsüzleri duldasında tutar.
* Arık ? Halsiz düşen, zayıf, kötürüm.
*Çit - Bahçe, bağ kenarına çekilen , çalıdan çırpıdan set, engel, korunak.
*Dehre ? Çalı çırpı ve ot doğrayan, ağaç budayan satır.
*Pür ? Ağaçların, çalıların, en nazik dalları.
*Çayan ? Her bitkinin topraktaki kökünün dalları.
bir kültürün dilini öğreten kainata farklı bakmayı ve düşündüren yaradan neyi luzumsuz yaratmış ki bir çalıya bu işlevleri veremesin kutlarım tefekküre sevk eden dizeleri. saygılar.