Çalkantılar
Körebedir oynadığımız
Zahir ömrün boşluğuna uzanırken kollarımız
Dokunmak, tutmaktır muradımız
Sıcak bir dost elinden
Gün gelir..
Hayal i simalardan düşer peçeler
Benzemez siluet i kimi zaman
Sukut u hayal olur günler geceler
Karşıdan parıltısını ışık sanırsın
Yanına vardığında olur ateş
Bir kıvılcımı yakar seni taa derinden
O an bir hisar yıkılır içinde
Tozu soluğuna karışır, duman olur başın
Tevazuların kelepçe vurur kolĺarına
Düser omuzlarından..
Buruk tadında sözler birikir dilinde
Düştü düşecek olur sen yutkunurken
Înerçıkar darlanır göğüs kafesin
Firtınaya direnmiş deniz gibi
Dinginleşse de zaman zaman
Duygularına acılar karışır
Düsuncelerine sitem dolar.
Gözlerinde biriken nemin buğusu
Manalı bakıslarında gezer bulut gibi
Ha çiseledi ha çiseleyecek..
Parça parça paramparçasın artık
Kiristal gibi parlasan da
Cam kırıkları gibisin
Bilemezsin ki hangi parca
Hangisiyle neresinden birleşir.
Olurmusun hiç...
Eskisi gibi..
Hiçbir şey, eskisi gibi olmuyor ve olmayacak sanırım Hayrettin ağabey! Şiirinle yeniden seni burada görmek çok güzel. Toparlanmış cam kırıklarından, anlamlı eserler çıkacağından hiç şüphem yok. Tebrik ediyorum..Sevgiler, selamlar😊🌹💜🌞
güzeldi...