Cam Kenarındakiler
beni gecenin içinden çıkaracak birtakım yollar arıyorum
dönüp dönüp aynı yere vardıkça
kendimle çarpışıyorum
yalnız buluyorum yine kendimi
yine masa başında
yine kalem ve kelimerle...
bilmem gecenin kaçıydı
anılarla dolu bir şarkının ortasında bir yerlerdeydim
gözlerimden ıslak bir şeyler süzülüyor
birtakım sesler yükseliyordu içimde
unutuyorum neler olduğunu
kapının arkasından sessizce çıkıp gidenleri
yağmuru
günleri
kendimi unutuyorum ara sıra...
peki haklı mıydım ben sorular sormakta
mesela yalnızlık ne anlama geliyordu benim için
bir mahkûmiyet yahut kurtuluş muydu
ne yönünden bakmalıydım meseleye
beni benle buluşturan bir ara sokak mı
yoksa beni benden ayıran bir yol ayrımı mıydı yalnızlık
neydi yalnızlık dostlarım
ne suskunsunuz öyle
kafamın içinde bağıranlar haricinde
beni soran, beni anımsayan yok mu
unutulmuş muydum
bilemeyeceğim....
hadi diyelim bir gün çıkıp gittim
kim sulayacak cam kenarındakilerini
kim eşlik edecekti geceye
sahi geriye kim kalmıştı ki
dedim ya en başında
unutuyorum olanları ara sıra
uzun lafın kısası
şu sıralar hep bir boşluktayım
şiirlerimde yavaş yavaş intihar ediyor bazı kelimer
bazı kelimeleri ben infaz etmekteyim
geriye kalan yerleri ise
kırgınlıklarım ve kızgınlıklarım dolduruyor
ve siz cam kenarındakiler
her sabah bambaşka sularda
bambaşka bir yalnızlık
bambaşka bir kırgınlıkla uyanmaktan yoruldum ben
başımı alıp gidiyorum buralardan
söylemeyin nolur...
kendimle çarpışmak istemiyorum
sevmek, belki de biraz sevilmek istiyorum
bana benden de bahsetmeyin nolur...
dedim ya
kendimi de unutuyorum ara sıra
böylesi daha iyi
hoşça kalın...
Sessizliğin sesler doğurduğu yalnızlıkta çoğalmalar.Kendimize dönüşün kaybolmasında farkındalık nasıl bir iç ki sular uyanıyor türlü türlü..Yine güzel yine içli.Saygılar,selamlar