Camın Arkasındaki Çocuk
buz tutmuş camı kazıyorum tırnağımla
sesler çiziyor, seslere hohluyorum fısıltılarla
siliniyor kazıdığım sesler, yeni cümleler doğarken
kışın kokusuysa benim çizimlerim
okşayıp soğuk camı
siliyorum yazı
birden cam aradan çekilip
soğuk, cebinden çıkarıp soğuk ellerini
boynuma üflüyor kırağı kokan nefesini
geri doğru adımlıyorum
içimden
insan yavrusuyum ben
insan kadar deneyimli
insan kadar toyum
sırf adı şeker diye
acı naneli şekerler yerim
şımarınca kendime dönüşüyorum
kendime kendi açımdan bakıyorum
insandan insana değiştiğimi görüyorum
ah şu kıskanç, bencil yanım
içimi görüyorum
çocukça planlarım var
çocukça hayallarim
günübirlik
çocuğum zaten
anı/birlik
birden yolda buluyorum kendimi
patika yolda
babamla
babası ölmüş
hatırlamıyorum
babamla arkadaş oldum
statü kalktı
emir komuta zinciri koptu
günübirlik
olağanüstü hal var
babası öldü çünkü
anılarını anlattı babasıyla
hep iyi olanları
öncekilerin aksine
önceden hep kötü olanları anlatırdı
kendisiyle onu karşılaştırıp
bizim daha şanslı olduğumuzu söylerdi
ben sadece babam öldüğünde
oğlumla derleşmiycem
bunlar boş vaadler
kırkıma geldiğimde
babam gibi olduğumu farkedip
babamın "cinsini s*ktiğim cinsine çeker" lafını hatırlıycam
buz tutmuş camı kırıyorum tırnağımla
sesler çiziyor zihnimi, babam bağırıyor anneme
hohluyorum fısıltılarla anneme korkumu
siliniyor kazıdığım hayaller, yeni kinler doğarken
annemin kokusuysa benim hayalim
okşayıp soğuk taşı
özlüyorum ölümü
endişe kokuyor yastığım
en öksüzünden
koksun
hiç mi hiç korkmuyorum
çok korkmuyorum
aslında bazı zamanlar birazcık korktum
hiç korkmadığım da oldu... kısmen
sır saklar mısın
ağlamaktan nefessiz kalan o çocuk kadar korkuyorum
ben kadar korkuyorum
arka odada...
arka odada olanları size anlatamam
hatırlamıyorum