Çamurlu Dar Sokaklar Ve Papatya Yaprakları
Başımı geçirip kollarımın arasına
Sayıyorum yüreğimin her vuruşunu
Bekleyerekten tek tek saniyeleri
Biliyorum, biri sonuncu olacak
Ve bitecek sonsuz bekleyiş.
Oysa hazır değilim böyle şeylere
Bilinmeyen, karanlık bir korku içimde!
Sevilmeye alışmıştım
Amcalar, teyzeler severdi beni
Her daldığım sokakta çocuklar ip atlarlardı
Ya da seksek, körebe, uzuneşek oynarlardı
Kimisi de salıncakla dolaşırdı dünyayı uçtan uca
Anneler beni gösterirlerdi çocuklarına
Alışmıştım sevgi içinde yaşamaya.
En çok seninle oynardım
Evin babası olmak düşerdi bana
Sense annesi olurdun çocuk yüreğinle.
Bana sevmeyi öğreten ağzında aydınlık fısıltıları yakınlığın;
Yanağına inen parıltıdan
Ayıramazdım gözlerimi
Her şey geçip gitti işte
Papatya toplarken tutulduğumuz yağmurlar gibi
Kalamadım kıyılarda
Denizlerde hep
Dalgaların üzerinde
Kâğıt gemi içinde...
Akşamları sevinç taşıdığım bahçesinde ıhlamur kokan ev
Bir tepe yamacındaydı; yağmurlu bir günde çıktığım.
Çamurlu dar sokaklarında kavga ettiğim
Çocuklar ve anneleri severlerdi beni
Gözyaşlarımın içinde saklıdır avuçlarının sıcaklığı.
Başımı geçirip kollarımın arasına
Sayıyorum yüreğimin her vuruşunu
Bekleyerekten tek tek saniyeleri
Ölümle bile bitse kapının çalınışı
Uzağımda bu gece ayak sesleri
Yatıp uyuyor içimde.
Yıkık bir kentin kanayan yerleri gibi geçmiş
Seninle oturduğumuz geceler
Papatya yapraklarında sayılan bir düş imiş.
M. Cân Gündede
içimi sızlattı final ancak ne mutlu ki böyle düşleriniz var ...geçmiş dahi olsa 🙂
şiir ve seslendirmenin uyumuna tebrikler 👍
güzeldi yüreğinize sağlık