Can Arkadaşım Rıza

Çocukluk arkadaşım Rıza
Benden bir yaş büyüktü
Çok iyi misket oynar
Topumuzu yener
Bizi misketsiz bırakırdı.

Kovalamaca oyununun
En hızlı maratoncusuydu
İnanın safkan Arap atı gibi koşar
Bize arkadan nal toplamak düşerdi
Yorulmak nedir
Nefesi kesilmek nedir bilmezdi.

Biz yorulur
Atardık toprağa kendimizi
Rıza diz bile çökmezdi
Onu dinlenirken hiç görmedik
Öyle sağlıklı can arkadaştı Rıza.

Karıncayı bile incitmez,
Köpeklere taş atmazdı
Kuşları çok sevdiğinden
Sapan lastik bile taşımazdı
Taşıyanı da vazgeçirirdi
Arkadaşlar silah alışkanlığı
Sapan lastikle başlar derdi
Köyün delisini kızdırdığını kimse görmedi
Merhametli can arkadaştı Rıza.

Bayramlarda beraber buluşup
Köyümüzü ev ev dolaşır
Büyüklerimizin ellerini öperdik
Öğleden sonrada Gürsu'ya gider
Bayram harçlıklarımızı
Son kuruşuna kadar harcar
Çocukluğumuzun keyfini.
Bayramın tadını doya doya yaşardık
Öyle kafa dengi can arkadaştı Rıza.

Hafta boyunca Rıza'yı göremedik
Merak ettim evlerine gittim
"Rıza Rıza" diye seslendim
Annesi çıktı kapıya
'Safiye teyze, Rıza' dedim
Ağlamaya başladı
Sarıldı bana öptü yanaklarımdan
'Rıza çok hasta çocuğum' dedi
Götürdü beni Rıza'nın odasına
Yatağa uzanmış
Yüzü sapsarı çok zayıflamış
Bir deri bir kemik kalmış
Can arkadaşım Rıza.

Beni gördü tebessüm etti
Çok halsizdi
Sadece 'hoş geldin' diyebildi
Üzülmesin diye ağlamak istemedim
Tutmaya çalıştım kendimi ama nafile
Hıçkırıklarla ağladım
Arkadaşımın hasta haline
Arkadaşımı daha fazla rahatsız edemezdim
Müsaade isteyip ayrıldım evlerinden
Evde anneme Rıza'nın hasta olduğundan
Ziyaretine gittiğimi söyledim
Haberi varmış annemin
Üzülmesin diye söylememiş yetim evladına.

Onsuz oyunlarımız yavan ve can sıkıcı
İçimizden oynamak bile gelmiyor
Her geçen gün hastalığının ilerlediğini duyuyoruz
Lösemiymiş hastalığının ismi
Rıza çaresiz,tıp çaresiz,bizler çaresiz
Hepimiz küçücük ellerimizle
Rabbimize dua ediyoruz
Can arkadaşımız sağlığına kavuşsun diye

Aramızda bir aydır yoksun
Seni çok özledik
Dön ne olur artık aramıza
Can arkadaşım Rıza.

Çok geçmedi
Bir sabah sela verildi
Sela ezanını yanık sesiyle
Mehmet hoca verdi
Yüreğim cız etti eyvah dedim
Can arkadaşım Rıza.

Koştum evlerine annesinin babasının feryadı
Köyümün sokaklarında acı acı yankılandı
Yürekleri kor etti
Köyümüzün ocağına ateş düştü.

Dünyasına doyamadan
Henüz 14 yaşındayken
Kelebekler gibi uçup gitti
Can arkadaşım Rıza.

Geride gözü yaşlı
Anne, baba, abla
Ve onlarca seven arkadaşlarını bırakarak
Göçüp gitti can arkadaşım Rıza

Yüreğimde tüm çocukluğumuzda
Yaşadığımız hatıralarla yaşıyorsun
Seni unuttum zannetme
Sürekli aklımdasın kalbimdesin
Çocukluk arkadaşım
Can arkadaşım Rıza.

24 Şubat 2010 54 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (2)
  • 14 yıl önce

    kanu itibari ile üzücüde olsa bu trz olaylar

    hayatın gerçegi ne yazı ki,

    kimileri daha gençliğine doymadan sessiz sedasız göçüp gidiyor bu yalan dünyadan.

    Arkadaşınıza Allahtan gani gani Rahmet diliyorum.

    yıllar sonrad bu şekilde de olsa hatırlamak size hüzün vermiştir eminim ki.

    emeğin değer görsün yufka yürekli şair.🙂

  • 14 yıl önce

    Yüreğinize sağlık hüzünlü mısralardı......yeri doldulmaz bazı insanların çünkü sevgi doldurmuştur onların yerini........onlar gidince kocaman bir boşluk kalır sol tarafımızda yüreğinize sağlık beğeniyle okudum ..... eseri ve yazan yüreği kutlarım