Can-ı Cehennem
sıtmalı bir şehrin
titreyen tarafına denk geldik
bu yüzden bastığımız topraktı gözlerimize dolan
bu yüzden
sarıya boyardık umutları
kangren bir yaradan beklenen hayır
ve
Tanrı'dan gelen şerrin terazisinde
kılı kırka yararken keskin uçlu kalem
etimi delip geçiyordu gözleri
alnından öptüğüm çetrefilli ayrılıkların
yeşil kıyametler kopardı ya hani
siyah çarşaflara dolanmış gökyüzünde
bakir bir ateş
ve kızgın bir suydu medet umduğu
gariban seslenişlerin
oysa
biz hep aynı türküyü söyleriz sanmıştık
saçlarını örerken güneş
dökerken bulutların eteklerine sihirli tebessümlerini
lanetli bir sancı çökerdi ayın göğsüne
bu yüzden
kısır kadınlar emzirirdi yıldızları
memelerinden
paramparça hüzünler akardı
bitmek tükenmek bilmeyen kabusların
en kırmızı yerinden deşerdik geceyi
şehri sıtma tutardı
titrerdi aort damarına kadar dünya
ayaklarımız alev
ellerimiz buz
ve
tuzla buz biriktirilmiş kelimeler
aklımın kuytularına düştüğün vakitlerde
göğsümü yarıp
gözlerini oyuyordum çocukluğumun
ve
yetim kalıyordu melekler
Havva'dan beridir belki ilk defa
cennetten kovuluyordu şeytan
tekrar tekrar
yasak bahçelerine girdikçe yüreğimin
ansızın
ta şuramda beliren sızının adını soruyordum aynaya
cehennem diyordu gözlerim
cehennem
'ki
insan en çok kendi ateşinde yanarmış
insan en çok
kendini yakarmış'
. Deniz Kaharanlı bu şiiri işini biliyor arkadaş 👍
.
her satır ayrı güzellikteydi...
ateşi yüreğinde hissetmeye görsün insan,semazen haliyle yanar,yakar ...
kaleminiz dert görmesin
çok iyi şiir...Tebrik ederim...
tek kelime ile harika...daim bizimle kal şaire..tebriklerimle...😙