Can Kulağı
yağmur yüklü bulutlarla
ufkumu kuşatan rüzgâr
Kaf/kaslardan kopmuş gibi
yağışından belli
nağmeleri sinmiş her damlaya
uşakî gök bestesi
bir güfte gerek divan-ı kalpten
ardı kesilmeden.
istem dışı uzanıyor kollarım
-bu bir duâ hâli-
belki kucaklarsın beni
say ki gülüyüm rüzgârın
dikenlerini yüreğinde gizleyen
say ki ölüyüm
yağmur suyuyla yunmuş gibi
yaprak dökümü gelmeden
hafiflet yükümü
say ki müebbede hükümlüyüm
ağıdı peşin yakılmış...
eser mi bu rüzgâr yeniden?
bu bulut bulunur mu?
yağar mı bu yağmur bir daha?
açtım bütün pencerelerimi
oluklar yüreğime kadar iner
yağ yağ yağmur
içime içime
es es rüzgâr içesine
dinlerim besteni
kendime gittiğimde...
#aha