Can Pazarı
Sen şehirlerde sefanı sürerken,
Biz nehir kenarlarında can pazarı süreriz...
Canı acıyan her yaprağın tutarken hesabını,
Susup kaldı mı bakışların hiç?
Dondu mu Ağustos sıcağında yüreğin?
Titrerken ellerin ve vücudun sendelerken,
Umarsızca çekip gidebildin mi?
Ardında bırakırken can bildiklerini,
Sol yanın, sağ yanını koparabildi mi?
Ya, ruhundan ayrılmış bir bedeni taşırken,
Cehennem ateşi gibi yandın mı?
Davaların üstüne yazdırdın mı adını,
Geriye dönüşün yok demektir,
Bir kez girdin mi içeriye,
Orada bırakırsın bir adımını,
Ne tehditlere boyun eğersin,
Ne yediğin dayaklara aldırış edersin,
Günahını taşırken boynunda,
Bir kaç da delik taşırsın teninde,
İnsana acı verse de yaşananlar,
Yeni bir özgürlük başlar gün indiğinde,
Ve derin bir nefesle sarılırsın tütüne,
Çekersin içine hem de en derine!
Duman olursun, zehir olursun da,
Bunu anlatamazsın kimselere...
Hele bir gün kavuşsun,
Güneş vursun yer yüzüne,
Dağlar fare doğursun,
Kıyamet insin kalplere,
Nefret arzuya dönüşsün,
Arzular gerçeğe!
Ve korkuları başlasın,
Rahat yüzü görmesin,
Adaletsizliğin de boynu vurulsun,
Sonu gelsin bu densizliğin!
Mal pazarı değil,
Can pazarı kurulsun,
O zaman görelim yiğitliği,
Varsa görelim ortalıkta cesareti!
tebriklerimle
Öyle şiirler vardır ki... Zamanı durdurur.
Gerçekler , şamar gibi suratlara vurulur Şehirlerde insanlar rahat rahat uyur.
Bilmezler ki O uykuların bedeli için Nice yiğitler toprak olur.
" Cesaret " sadece kendin için yaşamak değil ; başkalarının yaşaması için koşulsuz ölmektir.
Çok güzel bir şiirdi.
Tebrikler Sayın Şair....