Canım Yanıyor
"Keşke su yürüse beynime, anılar çürüse.!
Nasılda canım yanıyor..."
Gençliğimi avuçlarına bozuk para gibi saydığım
Bu iyot kokulu kasabada
Havası, suyu, insanları ve martıları her şey, herkes yabancı
Kendime bile öylesine yabancıyım ki.!
Tanıdık sadece mazi
Yağmurla gelen kadınım
Sicim gibi yağmur var
Gözlerim yağmura davetli, maviyi seçemezken buğulu gözlerim
Meğer ne çok yorulmuşum,
Acıyla sıvanmış içim
Yorgunum.!
Oysa gülüşlerime mavinin damladığı, gözlerime güneşin doğduğu yer
Şimdi dört bir yanımı saran anılar, gözlerime oturdu
Hangi yöne dönsem senli hatıralar
Dilimin kekresinde dönen sözcükler bize takılır
Dilim, boğazıma saklanır
Susarım içli ve derin
Gözlerimde ki hüznü görüp, yüzün gölgelenmesin
Boş ver be arkadaş.!
Kimsesizliğime takılma
Suskunluğuma aldanma.
Şu şehir dillense neler neler anlatır, sende bilirsin.!
Belki susuyorum ama
Anılar yüreğimi tekmeliyor
Bağırır içim avaz avaz.!
Deniz en hırçın haliyle kıyılarımı yalar, martılar bizi söyler
Ben sustukça içimdeki boşluk büyüdü
Sesimde acılar tepindi
Yamalı bir çift sözüm vardı
İki yakasını bir araya getirip, söyleyemediğim
Gözlerimdeki yarayı büyüten
Dudaklarımı kanatıp, beynime karıncalar yürüten
İçimi acıtan sözlerim
Ahhh döşüme hançer saplayanım
Keşke su yürüse beynime, anılar çürüse
Nasılda canım yanıyor.!
tebrikler güçlü sözcükler için...👍
"...Yağmurla gelen kadınım Sicim gibi yağmur var Gözlerim yağmura davetli, maviyi seçemezken buğulu gözlerim Meğer ne çok yorulmuşum, Acıyla sıvanmış içim Yorgunum.!"
ne kadar akıcı, ne billur bir anlatım, sonsuz tebrikler...