Caponyalı Bir Portakal Ağacına Mektuplar
ı.
Şiirsin sen balısım
Bir senin gölgende nefeslenir uykularım
Ve mesela yüreğine dökebilirim yorgunluğumu
Bir sana dumanlar yükselebilir başımdan
Ki ihtimal değil bu gün kadar serçe-k
Yürüyüp gelmek istesem sana
Tüm çiçekler ayaklanır peşimden...
ıı.
Sen tutya çiçeğisin
Ben zamak hurdasıyım nanus
Sen koparılmaktan bense yeniden işlenmekten
korkarak yaşayacağız hep
İşte hayat bu balısım
İnsana reva mı bu ?
Kendimi sözcüklere hapsediyorsam..
kendimi Harflerle yıpratıyorsam
Çıkrıkçı çubuğu gibi neyi beklediğini
Ve hükümdar ardası gibi nereye gittiğini
Bilmeden seni seviyorsam ...
Dilim kurudu balısım
Bir bardak su..
Korkarım bu şiir de yarım kalacak nanus
Senin ve kızgın çöllerin yanaşması adama
Çayır kuşları konup kalkacak
Her gece bu korku
Her gece bu korku...
ııı.
Tahtırevan,antik mısır,Açelya
Bakir acem şivesiyle ağlamak
Saç diplerime doğru uzun bir yolculuk ağrısı
Kargı dilim uslu kamışlardan nefer yorgunu
Seni tırmanıyorum ...
papatyayla delirmiş yamaçlardan
ruzgarlı bir akşam üzeri iniyorum ...
bir çiçek olsaydın merağım nanus!
Karışıp bir nehre akıp gidiyor
Gazete küpürlerinden değil bu aşk
Köşe yazılarından ve kahvaltı masalarından değil
Kelebek kanadındaki alfabeyle sınıyorum o günahı
Sendeki kayısı kokusu nanus
Gitgide büyüyor...
ıv.
geçerek nanus
vitray sözlerden ve billur bir ikindiden
Işığı titretip yüreğimden
gitsen ve yağmur esmer esmer salınsa ardından
nar'a renk veren bir gidiş olur bu
ve nardan ateşe'çin yüreğimin güncesi....
saçların uzun uzun yakarışlar sonrası
Allaha kabulün mağrur bahçesi..
toprağımızda travma çiçekleri gür aşkların
bize her ne gerekse işte o gerek nanus
savaşlı çağları geri geldi dünyanın
düşün ki karıncada gözyaşı var
saçların uzun uzun baktığımın sonrası
yıldırım bir dağa böyle çarpar..