Çaresiz Bir Akşam Efkarı Daha
Çaresiz bir akşam efkarı daha...
Bütün işler yarım kalmış,
Mutluluk zannedilen tebessümlerle
Siyah gözyaşları
Birbirine karışmış...
Bir gül daha dalından koparılmış olacakki
Yıldızlar öfkesinden gökleri terkederek
Dolunayı yapayalnız bırakmış...
Sert çizgilerle ruhlara çizilmiş olan hayat
Yine hüznüme imzasını atmış
Çaresiz bir akşam efkarı daha...
Soğuk sokaklar yalnızlıklarını
Ağlak rüzgarlarla caddelere anlatmış...
Caddeler yollara...
Yollar da bana...
Çaresiz bir akşam efkarı daha...
Bir uçan kuş selam verdi bana
Özgürlüğe giden uçuşunda
Hasedimden çatlamamı istiyor...
Onun kadar kolay elde edememki ben...
İki yaşındaki bir bebeğin elinde oyuncak
Benim için özgürlük...
Bir sağa sallanıyor bir sola
Kırılıp paramparça oluyor zaten en sonunda...
Çaresiz bir akşam efkarı daha...
Beklediğim şey nedir bilmiyorum...
Anlamsız melodiler dudaklarımda
Ellerim cebimde
Anlamı çöpe atılmış dünyanın
Bana çare bulmasını istiyorum...
Elim cebimdeyken
Varlığı yokluğu bir olan acılar buluyorum
Bir taş gibi hafif
Ama kalbimi bayağı korkutmuş...
Masal gibi yalan dolu ve kayıp
Sanırım yine bir varmış bir yok olmuş...
Omuzlarımda yüklü bir yığın soru işareti
Ve hala onlara virgülsüz bir cümle veremiyorum
Bir elimde boş kadeh
Öbür elimde kırık kurşun kalem...
Çaresiz bir akşam efkarı daha...
Ve ben hala bekliyorum...
Şiiri yaşadım
Kutlarım güzeldi
Ve hala onlara virgülsüz bir cümle veremiyorum Bir elimde boş kadeh Öbür elimde kırık kurşun kalem...
Çaresiz bir akşam efkarı daha...
Ve ben hala bekliyorum... tebrik ederim berkan👍👍👍👍👍👍