Çarşamba Ve Saat Üçü Geçiyor

Kırık penceremin camlarını inletir yağmur damlaları
Her gülüşte titretir,gözlerin,bakışların
Nereye baktığı mühim değil..
Söyleyemem kimseye evet..
Kıskanırım adını söyleyen başka dudakları..
Zaten yağmur yağıyor ve içeriye soğuk sızıyor
Üstelik günlerden çarşamba ve saat üçü geçiyor..
Her başımı koyduğumda yastığa seni düşünerek
'Düşünmeyeceğim işte' diye inatlaşıyorum kendimle birde..
Ne zamandır kalktığım yatağı toplamıyorum
Nasılsa gece tekrar bozulacak diye.
Hala vakitlice uyanmayı öğrenemedim uyumayı da öyle..
Umrumda değil aslında bunlar
Elime kağıt kalem alıp seni anlatmaya hevesleniyorum ansızın
Beceremeyeceğimi anladığımda kırılıyor kalem.
Bazen gözyaşıda döküyorum ama senin için değil.
Belki de senindir için bilmiyorum.
Dün yağmurda ıslanan ve arabaların sıçrattığı sudan kaçan
Korkan,üşüyen bir sokak köpeği için saatlerce ağladım..
Bugün de onu aradım,sıçan gibi ıslandım.
Bulamadım.
Seni düşündüm onu ararken.
Her sokakta yeni bir sigara yaktım.
Sonraları her anımı seninle geçirdiğimin farkına vardım.
İnkar ettim aslında kendime ama öyle.
Bazen şarkılar dinledim senin için.
Hepsi sana yazılmıştı sanki.
Şarkının yazarına küfrettim sonra.
Bunları ondan önce ben yazmalıydım diye.
Anlayacağın sensiz geçen günlerde
Birden kalbime bir kaç saniyeliğine saplanan acıları
Kalp krizi sandım.
Olsun.
Hala değişmedim ve değişmeyeceğimde.
Sen hala aynısın bende.
Gitsen de uzun zaman görmesem de
Son gördüğüm gibisin.
Değişmedin,değiştiremezsin.
Hala aşk gibi kokuyorsun.
Hala serseri gibi yürüşüyüşün.
Hala ağzına yakışan küfürler ediyorsun.
Hala midye tava seviyorsun.
Ve bende hala seni seviyorum.