Çatısı Yok Bu Yalnızlığın
Türküsü omuzda
Yürekte karakol geceler
Nefes çatısı yok bu yalnızlığın
Dolu dizginsin aşk
Cepheden cepheye ömür
Göçüklerde imdat bir yürek
Sürüde ceylandım
Ateşle yazdılar sana beni
Ne haneler ne bahaneler
Düştüm de çayıra çimene
İçime düştü bozkır yaktılar
Tarumar gül bahçesinden
Işıksız gökyüzü gibisin sevdiğim
Sılasın başıma kurşun döküyorum
Yokluğun ölüm
Varlığın soluksuz gurbet
Rüzgar sus pus güneş küs
Kaybettiğim tek savaşımsın
Eşkıya gibisin aşk
Kanat verip kıransın
Sözünü tutmayan dağlar
Ayazlı beyaz karlar gibisin
Kendimce ağlardım
Yağmurla yıkadılar seni
Ne toprak ne de çamurlar
Yürürken kanattılar beni sana
Oysa kuştum kanatsız bıraktılar
Türküsü omuzda
Yürekte karakol geceler
Nefes çatısı yok bu yalnızlığın
yalnızlığın anatomisi...dört duvar bir yürek..tebrikler şair
Aşk mı Eşkıya , Biz mi ? Eyvallah.........