Ce
hasret kaplı yine şehrin havası
üstelik çamur yağdı sabahtan
yelkovanın göğsüne
birazdan
önü sonu olmayan siyah
düşmesi muhtemel şiirce bir yağışı sağar gökyüzünden
tek damlasını heder etmeden
bize yine toz kalır
şehre akşam akşamüstünden önce düşer
gitmenin çilesi okunan
yarımca adımlar hızlanır
tütün hırslanır
demini almamış çay nazlanır
nefesim daha günahkâr buğular düşürür cama
soluma ateşli notlar düşülür
henüz erken dese de çuhalar
düşsel bir dal kırarım
Ah’lar ağacından
yazgıya bir baston
kuzgunlara bir sopa
bir de fotoğraf çerçevesine kenar süsü yaparım
hemen sonra
zihnimde yamalı bir valize toplaşır
ruhuma yapışık olanı dışında
-ce ekini birleştiremediğim sözcükler
sen-ce
sevin-ce
ben-ce
çaresiz-ce
ÖLÜNCE
şehre yağmur da yağar belki
bir akşamüstü beni düşünün-ce