Çelişki
Genç çift kapıdan içeri girmiş,
Dört köşeli bir alem;
Anneleri babaları da kendileri gibi genç, çocukları da...
Adı üstünde yazılı cennet bura olmalı...
Alemlerden biri yaz, biri kış
Biri güz, biri düz.
Yazda yazlıklar, denizler, yeşil ağaçlar
Kışta kışlıklar, sucuk mangallar,
Güzde yağmurlar, yağmurluklar
Çiçeklerse düz mü düz
Böcek mi sevmeyeni çok diye cehenneme koymuşlar,
Cümle alem keyfel keder
Bu durum bizi üzer demiş genç çift ve
İnmiş damdan cehenneme
Sıcak su istemişler, şebeke kurulmamış
Soğuk suda yılanlarla birlikte duş almışlar...Bir korkmuşlar bir korkmuşlar.
Ama ölmemişler, nasıl ölsünler
Bura cehennem, azabı bitmeden göçülemez...
Aş istemişler; kendin pişir kendin ye.
İnek mi pişirirsin, köpek eti mi sana kalmış
Böcek mi çıtlatırsın, ıstakoz mu marifetinde saklı.
Tembellik yok cehennemde ona göre demişler
Özlenen tembellik cennette.
Korkudan arınma da cennette.
Hüsran, ayrılık, pişmanlık, cennetten kovulmuş
Cehennem pazarında satılı hepsi.
Şimdi "de" bana
Yüce takdir ne buyurur,
Senin kalbin ne uydurur.
*Yüce takdirin bize emrettiği duygu lütuflarını hiçe saymak bu kadar kolay olsaydı, sevinçli robotları keşfetmemiz bu kadar geç olmayacaktı...
Felsefe soslu bir şiir olmuş...😙