Teğet
Okyanusun üzerinden yassı kelimeler sektiriyorum
Ne kadar uzağa gidebilirdi sözlerim
Kaç yüreği teğet geçerdi
Kendimi imha ettiğimden beri
Kadınlar ölüyordu
Ve çocukların gözü yaşlı
Babalarını bekliyordu
Ekmek teknesine asılıydı bütün hayatı
Kimisi pencere parmaklığında
Ya da yakarak bedenini can veriyordu
Pembe bisikletler yanıyordu uykularımda
Çocuklar ölüyordu beyler
Ve ölülerle gururlanıyordu yaşayan zombiler
Tanrım bu nasıl bir dünya
İzah et bana
Hayat verdiğin her canı kutsal bildik oysa ki biz
Öldürmek değil yaşatmaktı gayemiz
Bir cerrahın hassas elleri gibi tutunduk düşlerimize
Kin düşmedi yüreğimize
Çek defterlerinde hamiline değil
Her şey sana havale
Kapitalizm olabildiğine vahşi kayırıyor hısımlarını
Ve herkes kendini günahsız sanıyor
İlk taşı günahı olmayan atsın derken
Cellatlar çoğalıyor çığırtkanlıkla
Kadınlar ölüyor
Ölmek istemezken bir caninin ellerinde
Sevda birkaç yüzyıl öncesinden kalma tozlu bir mazinin kınında saklı kılıcı
Ne olduğunu bilmeyen adamların elinde kuru bir can kaldık
Ruhumuza ihanet ediyorlardı her kirli bakışlarında
Ve iğreti egoları hüküm sürüyordu aşklarında
Yalan söylemeyin çocuklarınıza beyler
Yalan yok
Sevdayı da kirlettiniz dünyayı da...
tebriklerimle
Hassas bir konuyu ele almışsınız. Son zamanların en utanç verici olayı bu. Ki ben bir erkek olarak böyle insanlardan nefret ediyorum.
Paylaşım için teşekkürler.
Saygı ve sevgiler
DeLi-oĞLan
Erkekler ki istisnalar hariç elbette ama gerçekten nefsden haberleri var da yok yazık en büyük acı kadın olmak sayelerinde anlamlı dizelerinize içten tebriklerimle Yasemin hanım