Cemal'de Süreya
Kaçımıza tuhaf gelebilir eksik bir 'y' harfi,
Kaçımız anlayabildi bir harfin kaç şiir edebileceğini...
Dersim'izin en coğrafik konumuydu onların göçü.
Bilecik'e sürgün edilirken Süreya,
Daha yirmi üçündeydi annesi.
Çok dayanamadan sürgünün izlerine,
Altı ay sonra anladı bir yüreğin memleket kadar sıkışabileceğini...
Konstantinopolis'e tahsilinin devamı için giden Süreya,
Bir ata, bir amca kaleminden çizecekti halici boydan boya!
Ne münasebet! basılmadan durulur mu satırlara...
Satırın en başında kaldı Bilecik,
Onu silmek için sürülür tekrar en başa!
Yatmak için kalınmaz ki yatılı bir okulda!
Hem sürgün, hem parasız açılmıyor ki kalem daha...
Küsmedi yüreği, Türklük damarındaki kanının rengi.
Umut sol cebindeki saatin sürgünde duran akrebi!
Ve doğuyor Türk Edebiyatının o en ulu şairi!
Üvercinka'nın hikayesinde kalıyor,
Hani vergi dairesinde sıkışan çekmeceler gibi.
Daralsa da satırlar, yürek usulca bir aşkı seçiyor....
Ve öyle de diyor ya Cemal Süreya Üvercinka'da;
''Aydınca düşünmeyi iyi biliyorsun eksik olma
Yatakta yatmayı bildiğin kadar
Sayın Tanrıya kalsa seninle yatmak günah daha neler
Boşunaymış gibi bunca uzaması saçlarının
Ben böyle canlı saç görmedim ömrümde
Her telinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor
Bütün kara parçaları için
Afrika dahil...'!'
''Cemal Süreya geçti bu dünyadan, nesi eksik diye sorsan, bir harfi kalır yoksunluğunda''...
Her daim kendin ol; Sen seni anlayana mucizesin... Toprağın bol olsun büyük üstadım!
Çok teşekkür ediyorum bu kıymetli paylaşım için sayın Uğur cân hocam. Saygılar ve Selamlar