Cemile Ve Düşüm...

Bir iç sıkıntısıyla yürüyor yaşamı

Yürüyoruz yaşamı

Ayrı ayrı!


Tel örgüler içinde yürüyor

Düşlerimizi kanatarak yürüyoruz



Parmak uçları vuruyor çakıl taşlarına

Vuruyor kendinden habersiz.


Oturuyor ilk bulduğu oturulası taşa ya da duvara

Ne fark eder sert ve soğuk




Rüzgâr saçlarını savuruyor; o rüzgârı savuruyor.


Dalıp dalıp gidiyor; bir beklentinin peşinden.

Gidiyorum bende onun peşinden



Yoluyor otları kopararak teker teker

Koparıyorum bende insanlığımı bedenimden




Ve tekrar koparıyor en uzunlarından

En uzunlarından dedim!

En derinlerinden ya da derininden

Gökyüzüne bakıyor ardından

Bakıyor, masmavi kara bulutlar.



Bilsem ne düşündürüyor bu kadar?

Bilsem ne düşünüyorum bu kadar?



Ne acıtıyor bu tatlı canı?

Acıtarak deniyorum; acıttığını bilerek deniyorum!


Geçmiş mi? gelecek mi? yoksa şimdi mi?
Başını önüne eğdiren


Böyle zamansız!


Ve kayboluyor!

Dalların arasından cemile ve düşüm.




Kayboluyor ve kayboluyoruz hep buradayken.






arifi

13 Eylül 2008 133 şiiri var.
Yorumlar