Cenaze
yürek dolusu kahkahaları vardı,
görülesi gözleri
siyah bir güneş gibi parıldardı çocukken.
"burdayım" dedi, "baksanıza."...
çiçekleri sayardı;
"karanfil kırmızı, papatya beyaz, menekşe morsa
neden sevmeyelim ki hayatı?"...
çok zamanlar susardı,
önümüzden geçerken bizi hiç duymazdı;
bir sevdiği vardı da
kim olduğunu kendi de bilmezdi.
"saat daha erken, fakat çok durmayın orda."...
titrek konuşurdu kimi zaman,
belliydi, aklında başka düşünceler vardı.
çaresizliğinden, biraz ayrılığa korkaklığından,
suskunluğundan, utangaçlığından
bahsetmezdi.
şimdi soğuk bedeni toprağa yolculuğunda
son dönemeçteyken
kimse duymasa da konuşuyor;
"ağlamayı kesin, burdayım işte.
tanrı hala var, dönsenize yüzünüzü,
dinleyin...
bir masal anlatıyor,
hayatlarımızı anlatıyor.
başkasından dinlemeyin,
tanrı anlatıyor...
neden duymuyorsunuz beni...
zaman geçiyor..."
elinize yüreğinize saglık begenerek okudum kutlarım cok güzel bir yazı olmuş.Tebrıkler...
bir masal anlatıyor, hayatlarımızı anlatıyor. başkasından dinlemeyin, tanrı anlatıyor... neden duymuyorsunuz beni... zaman geçiyor..."
TEBRİK EDERİM 👍👍👍👍👍😙
tebrikler