Cennetin Rengi
dünyanın en önemli emekçilerinden
"bekleyenler" adına
ve gidiyorsun
ellerinde ufalanıyor zaman
azalıyorum
Don Kişot
büyük düşmanları
değirmenlere karşı
oysa ki sen
ki senin bu ütopya ellerin
bir şeyleri
örneğin çocuksu sevinci
örneğin dolu dolu yaşamayı
akşam üzerleri
-çoğaltır-
ve gidiyorsun
tüm atlaslar, haritalar kapanıyor
aniden eksiliyorum
tarih karanlık çağ akışında
yazı/sız
pencere kenarı sahibi adam
kışa iklimleniyor
oysa ki
o adam tutup sahiplenen şu göğü
senin geniş açılı göğün niyetine
senin şehrin diye
yatıran göğsüne
Istanbul'un dikenli semtlerini
ve gidiyorsun
şimdi dişleri çürüyecek
kolları kesilecek
dudakları
ölüm soğuğuna kesecek
şiirlerin
içimizin boşlukları büyüyecek
çöl çiçeği misali
ve gidiyorsun
pencere kenarı sahibi adam
cennetin rengini "sen" bilerek
azala azala
eksile eksile
değirmenlerle savaşa girecek
beklemenin tek güzel tarafının
seni beklemek olduğu rüyasıyla