Cennetten Avrupa'ya Gönderilen Çiçekler
Öyle bir yer vardır ki Avrupa'da,
Yeryüzüne cehennem, toprak altına cennet serilidir.
Herkesin görüp de kimsenin bilmediği, kimsenin duymadığı, kimsenin umursamadığı,
İnsanların mezarlarına ölmeden girip, canlı çıkmadığı bir yer.
İnsanı cehennem ateşinden koruyacak tek şeyin,
Sırtında taşıdığı mezarının gölgesi olduğu...
Herkesin işkenceye talim, herkesin ölümlü, herkesin parça parça olduğu,
Ölmenin değil de, yaşamanın insanlığa koyduğu...
Daha anlatılırken işkenceler, acılarından bedenlerin kesildiği,
Günahsız çocukların, gencecik kızların, anaların, babaların... Öldürüldüğü...
Tek başına ölümün ayrıcalık olduğu,
'Silahsız da vatanı savunmak gerekir!' uğruna dünyadan olunduğu bir yer!
Tek toprak parçası yoktur ki kansız kalsın,
Tek kişi eceliyle ölsün, yoktur!
O günler anıldığında,
Damla damla gözyaşları vardır.
Onların kanlarının, onların gözyaşlarının ıslattığı toprakların,
Cennetten çiçekler yeşertecek kadar kutsal olduğu!
Kokularıyla cennetin selamlarını getirdikleri,
Kelebeklerin yol gösterdiği çiçekler...
Masmavi kesilir yeryüzü,
Cennet, cennet diye yanar cehennem.
Masmavi kesilir yeryüzü,
Kardeşlerim ağlar!
Öyle bir cennet ki;
Çiçekler ağlar, kelbekler ağlar, kardeşlerim ağlar!
Öyle bir yer vardır ki Avrupa'da,
Yeryüzüne cehennem, toprak altına cennet serilidir.
17 Ekim 2011, Pazartesi, 19:25