Cennetten Sürgün
bir elma düştü ağaçtan
rengi yitik bir elma
düşerken havvayı gördü
yanakları kızardı
ademin saçlarında
yeşerdi yaprakları elmanın
bir elma düştü ağaçtan
düşerken fısıldadı ademe
yemezdi elmayı da
yusufu gösterip ellere kıyan elma
havvayı gösterip ademe kıydı şimdi de
bir elma düştü ağaçtan
sığındı ademin dişlerine
bir ısırık aldı
ve düştü ağzından
havvayı görünce
elma ağzından düştü ademin
adem cennetten
havvanın dilinden bir söz düştü
'adem'
bir sürgünlük düştü topraklara
etten kemikten
bir uca havva düştü
bir uca adem
ve başladı imtihan
ardı ardına gelen
bir elma,
bir havva,
bir adem
havvanın sessizliği
elma yemiş bir adem...