Ceren
uzayan yolların kaygısız
korkusuz sonsuz bakışlarına düşmüş
üç beş adım sonrasına muamma
hayata dik adımlar atmış adamların
anlatılamamış hikayelerini
deyivereyim mi sana çocuk
‘’gurbete gidenin yarini el alır’’
kaç kadırga batırdı denize
rüzgardan cefa fırtınadan sefa alan
ay ışığı sevdalısı yüreğim
Açık bırak kapılarını
gece girmez ise hece girer içeri
duvara astığın sazın kahrını
kopunca teli anlarsın
aldırma alışma vaktin gelince
yaşlanmak diyorlar bunun adına
ölümün aman bilmez gelişi
sınırsız ülkeler düşleyen atları da çatlatır
aynalar kırılıyor peş peşe
hayaller tükeniyor ve ben bitiyorum
iyi biliyorum dönemeyeceğim zamanlardayım
şimdi çoban yıldızı parlıyor
yön gösterme telaşında turnalar
sis çökmüş tepelerine aşina dağlarımın
suskunluğumu da en fena bilenlerdensin
kalkıp semaya durmalı o an bu andır
pirim efendim sevgilim yare gidelim
Çok beğendim bu siirinizi tebrikler şairim
Yaşlanmak deniyor buna, ölümün aman bilmez gelişine kırılıyor aynalar peşpeşe ve ben kırılıyorum dönülmez zamanlara... Zevk şiirlerinizi okumak.
Yazıyorsun be şair Şiir yazıyorsun ruhumuza saygım çok tebriğim de