Cesetlerin Kusuru

Açlar, üryanlar, sevgisizler ve sevmemişler

Toprağa kök tutsak ölenler

Yurtsuz, kör yetim göçenler

Genç ihtiyarlar, ihtiyar gençler

Zamana prangalılar ve zamandan azadeler

Gamdan büyüyen, şandan küçülenler

Beyaza yakınlar, karaya çalanlar

Direnenler, diz çökenler ve kaçanlar

Cesurlar, korkaklar, alçaklar ve yüceler

Gidenler, terk edenler ve kalanlar


Ve bir de biz bu alemde

Bilmeyenler neden sevdiğini

Etinden et kopsa susanlar, güneşin soyamadıkları

Yurdu uzaklar, yakınlarda hayalet olanlar

Günü yıl, yılı gün geçenler

Derdine kapaklanıp üstüne oturanlar

Omzunda fırtına, firari deliler

Beyaza ve karaya uzak griler

Barışta savaşan, harpte duran

Gitmeyen ve kalmayanlar


Ey Zehir, bir bilsen

Kapına varmayı ne isteriz

Dermanından kaçar ve kusarız

Ölü mevsimlerde bulsak seni

Gözlerinden içeri aksak bir nehir

Nağmeleri katletsek sana

Masmavi gecelerini diriltsek

Özümüzün altın ruhu

Ah yine esse rüzgarların

Deşse yaralarımızı, yarınımızı

Ama olmaz

Bu cesetlerin de bir kusuru var

31 Ekim 2024 19 şiiri var.
Beğenenler (6)
Yorumlar