Çeşmesi Kuruyan Çocuk
En iyi katil ödülü verildi
Elmada ki kurdu öldürünce çocuk
Çocuk
Tiksinti duyar gibi
Yaratılan her canlının güzelliğini anlayacak kadar güzel değil belki
Öyle birileri var mı sahi?
Sorusu bile yok
Yürüdü gitti yanımdan çocukken kurduğum şeyler
Ağaçların üstünde geçen günlerim
Bakır tabaklarda yediğim yemekler
Çeşme sesleri
Dağların sesleri
Yaylalar, tarlalar
Yaprakları düşen ağaçlar
Kırbaçlayarak döndürdüğüm topaç
Kucaklarımda ki mayhoş erikler
Saman yüklü vagonlarda ki yorgunluğum
İlk okul üçte ki sevdiğim o ilk kız
En güzel şiiri ezberlerken verdiği zahmet
Mikroskopik bir zamandı sanki
Bakışlarım şimdi daha ıslak
Daha ıslah
Küçük bir yorgunluktu çocuk parkı
Benim en güzel yorgunluğum ise babamla tarlada taş taşımaktı
Öyle güzeldi ki şehrin çocuklarına imrenerek bakışım
Ben hiç parkta oynayamadım
Yaza damgasını vururdu çiçekler ve benim ayaklarım
Yola gelmeyen yollarda kalırdı ayak izlerim
İçimde hep bir gitmek kalırdı ki
Bir ukte gibi kalırdı
Gidemediğim yerde dururdum hep
Kurduğum şeylerin başında en güzeli şiirdi
Bir demeçti çocuklara
Bendim
Dünyanın en güzel yorgunluğu
Bendim
Acıklı sahnelerde o güzel oyuncu
Uçmak istemeyen güvercin
Yüzümü görmek isteyen tek kişi kaldı şimdi
Ölüm
Ben acıya kandım
Çeşmeden su içen çocuklar beni böyle hatırlasın
Ömer Altıntaş
Şiirden öteye yol bırakmadı bize yaşamak desene şair. Tebrik ederim. 🧿
Eh be çocuk gece gece hüzün :)