Cide'nin İmansızı
Ey güzel!
Şerbet-i aşkın zehir olsa ;kurumuş dudaklarım
Getir bana kana kana , kanasa da cigérim ben içerim.
Bu asra sığmadı bizim aşkımız,
Yok oldu tozlu kütüphane raflarında...
Şimdı atıl bir bedende mahkum ruhum,
Rüyalar zindan ...
Şimdi sende bir loş ışığı yaşıyorum...
Güneşin sarısı matlaşmış ,
Gözümün feri matlaşmış,
Nefesim durağılaşmış,
Bi elvedaya bakıyor kurşun!
Tüm sözler yüreğime batıyor
Tüm o renkler var ya sinirimi bozuyor...
Gökkuşağı bile kurşuñi renklerlerle göğü sarıyor...
Ey gül!
Gülüşün doldu göz kuytuma
Şimdi geceler sana uyanıyor
Irmaklar sana doluyor
Barajlarım sana taşıyor
Bir ben duruluyorum
Azsa da azı dişimin arasında arsız arzular
Bi omuz silkişin durduruyor selimi...
Yıkamıyorum yine bendini
Ket vuruyor cümlelerime asil duruşun...
Sen göğe uçuran güvercinimi
Çığlıklar atıyorum tepine tepine
Sanki kırmışım parmağımı
Kalem tutmaz olmuş elim
Türkü söylemez olmuşum sanki
Sanki en güzel şiirleri sana yazmamışım gibi
Aynı yataktaki kadını tanımazlığa geliyorum.
Aramızda aşkımızın meyvesi oğul!
Ey güzel şarkıların güftesindeki kadın!
İnsan insana bunu yapar mı?
Bir avuç avu verde son vereyim ızdırabıma...
Aynı odada iki yabancı gibi
Yaprak döküyorum yazın ortasında
Karyağıyor dallarıma üşüyorum...
İki kelime Kelamını duysam düğün dernek bağlarım
Ne küslükmüş ölüm gibi soğuk
Ne sevdaymış çıban gibi acısı
Gel tuz bas yaralarıma gönlün soğuyacaksa
Gel bitecekse bu küslük yol saçlarımı gavurun kızı...
Üç günde yaşattın yirmi yılı...
Affet dinsin içimdeki sızı...
Cide 'nin imansızı...
tebriklerimle