Çığlık/sızım

'Duymadıklarınız namludan çıkan mermi gibi çığlıklarım
Eziyet ettiğiniz o kız büyüdü artık
Görmediniz bir şarjörü nasıl tükettiğimi
Masumiyetimin müdafaası en büyük silahım...'


--------------------------------------------------------------------------------------





tenimin çatlaklarından sızıyordu
alacakaranlığımın gizleri
ve ben pusuya yatmış düşlerimin
ağarmasını bekliyordum sessizce


illegal bir hayalin peşinde
çıplaklığımdan soyunup koşuyordum
bildiğim tüm ezberleri bozup
en asi taraflarımla kadere ihanet ediyordum


emanet duruyordu belki gülüşlerim
yinede gamzeler dolusu gülüyordum,inadına
inadına seviyordum
yüzüme kök salan eğreti tebessümleri


aydınlığı oluyordum karanlık yanlarımın
karanlık yanlarım aydınlığı oluyordu yarınlarımın
ekinoks döngülerde hapsoluyordum
hazan kapımın önünde süpürse de ölü yapraklarını
ben baharı kuşanıp
tüm mevsimlere
güneş güneş damlıyordum


haylaz çocukların
bodur sevinçleri oluyordum
mavi mavi bakıyordum
gökyüzüne inat
siz!
neredesiniz hayallere düşman tüm kainat


yakınları uzak
uzakları yakın edip seviyordum
seviyordum gidip gelmeleri
karasal iklimlerden korktuğumdan
ılık ve esintili
kıyısal aşklar yaşıyordum


nazara korunaklı sevdaları
kırılan nallardan toplayıp
aklımın odalarında saklıyordum
naftalin kokularına sararak



/ annemin tembihlediği gibi /




bazen açılarımı kaybedip
iç bükey aşklara düşürüyordum yüreğimi
sonrasında yine
üç yüz altmış derece dönüşlerde
bende buluyordum kendimi


çoğu zaman kalemlere sarılıyordu aklım
kim bilir belki de yüreğim
ikisi arasında gidip geliyordum
umutlara kurban edercesine
gözyaşlarımı kanatıyordum


tüm şiirin di li geçmişine lanette zamanın şimdisi
yaşanmış ne varsa yok sayarken geçmişim
duyduğunuz dilimdeki utanmaz tümcelerin yankısı
nokta vuruşu sevmelerin öksüz sevdalarında vuruldu kuşlarım
rüzgarsız kalmışken tüm uçurtmalarım
yine de kutlanır gök/yüzümde
bahar bayramlarım