Çıkarın Beni Benden
Çıkarın beni benden
şehrin karanlık sokaklarında dolaşıyorum
Uzakta çok uzakta
Loş ışığıyla sokak lambası menzilimi çiziyor
Kuş sesleri var yuvalarında
Yeni yavruların çığlıkları
Dalında misk yediverenler
Yine de umut var yarından diyorum
Kendimi avutuyorum
Sallanırken vucudum rastladım o meclise
Dost meclisi sandım Önceleri
Maziden bahsederken anladım
Yitirdiklerimi
Pişmanlıklar tezgahından geçerken
Hızara kaptırdım en değerli hikayeleri
Kaçar gibi çıkarken
Yollara vurdum hasretini
Çıkarın beni benden
En büyük azap bu azap
Keşkeler yumağına sarıldım bu gece
Sokak kedileri patilemekte
Ucum çözüldü yuvarlanıp gidiyorum yokuş aşağı
Tut beni hanım teyze
Bi avuç orlon gibi hissederken mabedimi
Açmışım tüm çıplaklığıyla yaban ellere
Mahremim tecavüze uğrarken seninle
Kadı hükmünü verdi
Recm uygulanırken
o masum çocuk
Pis bakışlarıyla bir toplum tarafından kirlendi
Asıl kirli olan kendi nefisleriydi
Şimdi yavaşça gözlerini açarken haziran güneşi
Çiseli çayırlarda ayaklarımı ısıtıyor
Ve ben hala 19unda tütün tarlasında
Nasır tutmuş ellerimi
Bir avuç suyla
Yüzüme vuruyorum
Uyanmak için
Çok geç
içime göktaşı gibi
Yaşlı paslı kirli
Kullanılmış bir paçavra eskisi
Bedenin gölgesi düşüyor.
Çıkarın beni benden
Umutlar tükeniyor
Umudunu tüketmesin kimse. Tebrik ederim Ufuk Bey. 🍀
' çıkarın beni benden', kendini kendinden çıkarmayınca insan, kimse yapmıyor o çıkarmayı.. Kaleminize sağlık.