Çıkmaz Sokaklar Gibi Sevdamız

İki beden tek bir bedene dönüşemiyor ne yazık ki,
Akıl başka yerde, fikir başka olunca
İki beden hep ayrı iki beden olarak kalıyor...
Mavinin ne uzağı ne yakınındayım.
Laciverde boyun eğdim çaresiz
Ve... Aşkımızın rengi de yok artık.

Yalnız,
Beni inciten bir seni tanıyorum yaşayan diğer canlılar içinde
Senin dışında herkes bana yabancı.
Gecelerin tükenmezliğinde kavuşmak uzak şafaklardan,
Ayrılık kokan yollarda gözyaşları da işe yaramıyor artık.
Yürek;
Burkulmalarından yorgun düşer,
Sevdasından ayrı düşünce üşür...
Her dokunduğun da ağlıyor yüreğim...
Dokunma! Dokunma artık!

Adı bilinmeyen yağmurlarda ıslanıyorum,
Sabaha karşı dolaştığım yalnızlık kokan sokaklarda,
Ellerim üşüyor sen olmayınca...
Arnavut kaldırımlarında ki her kare taşa adını yazıyorum umutsuzca, sabah olup da, benim dışımda her canlıya mavi sabahlar doğduğunda, yollara dökülenler okuyacak adını,
Soracaklar birbirlerine, kim bu deli, kim bu divane?
Soracaklar, kim bu delirten zalim? Diye...
Hiçbir şeyi sorgulayamıyorum artık,
Gidişinin ağırlığında çöküşlerimin içinde
Sarışın akşamüstlerine de küstüm,

Duyuyor gibi oluyorum şimdi, diyeceksin ki; ?. Çocukça? ...
Evet, belki de çocukça, çünkü çocuk düşlerinin temizliğindeydi düşlerim...
Yürek yaralarıma, ne dirilişi ne de iyileşmeyi öğretemiyorum,
İnsan bilmediğini nasıl öğretir, öyle değil mi?
Çaresizlik bu olsa gerek.
Yoruldum...
Senin sevdanın yollarında avuç açmaktan,
Dilenci misali ıssız ve sensiz sokak başlarında nöbet tutmaktan...
Anlamadın, anlamak istemedin belki de...

Düşlerimin büyüklüğünü anlattım sana.
Senin düşlerinde olamamamdı kabahatim belki de...
Ve düşlerinde ben senin için hep bir çıkmaz sokaktım.
Oysa benim düşlerimdeki büyüklük sendin.
İkimizin düşleri arasındaki fark ise, sessiz sokaklara laf anlatmak gibi.
Şimdi ve hiçbir zaman yakalayamayacağımız hayalimdeki masal
Bende olmayan, beni olduğu gibi, sokak lambalarını da ürkütüyor,
Öyle ki her yanına gittiğim sokak lambası sönüveriyor ben yaklaşınca. Aniden etrafa bir kızıl karanlık çöküyor.
Ben uzaklaşınca yanıyor yeniden ve...
Sadece benim etrafım zifiri karanlığa teslimiyetlerde kalıyor.

Ne garip değil mi?
Sanki ben gelince sen gidiyorsun, sen gelince ben gitmiş oluyorum.
Ya da senin gittiğin her yere ben geç kalıyorum,
Bu kısır döngüde sana yaklaşamıyorum.
Başkalarının düşüncelerini değiştirmek kolay olsaydı
Önce senden başlardım.
Sana, beni sevmeyi öğretmek isterdim.
Pişman olmayacağını anlatmak isterdim.
Kendi düşüncelerimi değiştirmem mümkün olsaydı
Ki... Değiştiremiyorum...
Anladım! Bu sevda çıkmazlarda artık...
Çıkmaz sokaklar gibi sevdamız!

Esenlikle ve sevgiyle... Melekler öpsün yüreğinizden...

İZMİR KARŞIYAKA
2008

18 Eylül 2009 63 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (2)
  • 15 yıl önce

    yine uzun ama sıkmadan okutan

    sürükleyici bir şiir

    kutlarım

    sağlıkla kalın

  • 15 yıl önce

    yüreğine sağlık ablam

    👍👍👍👍👍👍👍👍