Çıkmazda
yorgun bulut
dağ başında molada
ikiye ayrılıyor yol
ağacın çatalında
yağmur yağsa matarama
kirpiklerimdeki kumdan arınsam
tutuk tetik gibi durakaldım
serçeler yavruladı hasır şapkamda
sarılmış orağına köylü
harmanlıyor bozlak türküsünü
heybemde zaman tükendi
güneşi yakalasam, biraz zaman çalsam
alın terime yapışıyor karanlık
kuruyor kara zeytin
susuyor ormanda balta
sönüyor ocakta ateş
"Yürü beni." diyor
iki yol aynı ağızdan
tutuk tetik gibi durakaldım
serçeler yavruladı hasır şapkamda
yorgun bulut
dağ başında molada
Zaman bizden çalıyor da biz zamandan ne mümkün? Anın tadını çıkartıysak üç beş ne mutlu... Farklı bir anlatım, keyifli bir okuma sunmuş şiir. Kurgusu da fark yaratıyor. Kutlarım. Sevgi ve muhabbetle Murat abi... İyi geceler...