Çıldırmış Sarı
Ve işte çıldırmış sarı, sonbahar,
Ömrün yaprak dökümü,
Zamanların en kırılganı, en yaralayanı,
Hüznün işgalindedir.
Ayrılıkların yürek ağrılarına
Kuş seslerinin çığlığa
Çocuk seslerinin mahpusluğa
Dönüştüğü mevsim.
Ve işte sonbahar
Ölü kuşlar, solgun çiçekler mezarlığı,
Bir fotoğraf karesinde dondurulmuştur
Yârin gülüşü kadar uzak
Yârin gülüşü kadar sıcak
Yârin gülüşü kadar yaban
Damıtılmış bir Urfa gecesinde.
Sancıyan mevsim, sonbahar
Zamansızlar sevimsizliği,
Ağır anımsamaların, özlemlerin
An'a zulmettiği mevsim
Sonbahar, bir ölmek arzusunun
Bir yaşamak ve beklemeye dönüştüğü çaresizliktir.
Ve sonbahar,
Belki de yâri uğultularda yitirmektir
Yitirmenin ağırlığında ezilmektir
Yenilmektir belki de sonbahar
Yenilgiyi ömre sindirmektir
Kim bilir?
Mevsim sonbaharsa
Bahara ulanmış son'a bakma,
Uzar bir uzun sarı bitmezliği,
Sığ olan yaşamın kendisi midir?
Şiiriyle şair midir?
Gidenlerin laneti midir?
Ey rüzgâr sor hele sonbahara.
Ey bahtsız bahar
Umudun en zayıf bağı,
Bir içten merhaba
Bir sıcak gülüş için,
Urfa çok mu uzak?
finali çok güzeldi...şiirin özeti sanki.