Çile Yumağını Sarma
kargaşanın girişindesin
kara sevda gediğini aşmadan önce
kırdığın yollar yine çıkar karşına
soluk soluğa kalışında
bir ucunda zehir ise
bir ucunda onarsın
içinden gelen bir barakla
binlerce şiirle donarsın
deli yel esmez olduğunda
ayrılık kapına dayanmadan
tasası sana kalmasın
üzüntü sığınmadan yurduna
acının yer ettiği gözlerin
baka kaldığında yürürsün
ömrünü versen bir öpücük
alır götürür mü şimdi
çile yumağını sarma
üzüldüğün dağ yine engel
eteğinde bahar gelir
gamzesinde gül açarken
gölgeler çekilince
ayak altından ırağa
benliğini düşür yere
biz batırmadan yüreğe
özünde yalvarır söz
ister duy istersen duyma
bulutlar ağıtta durup
salınca göz yaşlarını
salkım saçak boyun bükene
heybenin bir gözü ayrılık
bir gözünde umut saklı durur
omzuna yükü binmeden
sokağını çıkar buraya dek
akrebi barıştırın yelkovanla
her düşünde alkıma dursun
kavuşmak kolay değilse bile
081213denizli