Çilekeş Dünya
Ayrılık vakti gelmişcesine
Soluyor yapraklar birer birer
Anlatıyor gözlerimdeki yaşları
Güzün hüznünü tutuyorum avuçlarımda
Ayaz gecenin titrek nefesi gibi
Çıkıyor bağrımdan çığlıklar
Bir elimde kadeh diğerinde şarap
İçiyorum durmadan sessizce
Feryadın ortasında duran bir lal gibi
Dalından kopan bir yaprak gibi
Şiddetli rüzgarlar arasında savrulan
Sessiz, kuru, biçare soluk yaprak gibiyim.
Uzanıp gözlerimi kapatıyorum
Seni düşünüp kadehlerimde boğularak
Ölüyorum bu çilekeş dünyanın mecnunu olarak
Ne derlerse desinler arkamdan
Benim gidişim bir hiç uğruna değil
Sadece bir yaprak dökümü gibi
Baharımın tekrardan hayatıma doğması için
Çekiliyorum hayattan, dudaklarımda sıcak sigara dumanı
Yanağımda ecelin soğuk nefesiyle, göçüyorum dünyadan
Başka baharda doğmak ümidiyle
El-veda diyorum ab-ı hayata
El-veda söylüyorum çilekeş dünyaya..