Çilekti Tadın
Taşır gözlerinden
dibine düşmüş mâtemi.
Buruk tebessümünün kenarında beliren
en azılı ibâdetti seni öpmek.
Adını sayıklatan kâbus gecelerden
düş olup sökülmüştüm kollarına.
Ellerim;
en mahkûm hâliyle avuçlamışken
bedenindeki mâbedi,
taraflı bir devrimin en hür telâfisiydim göğsünde.
Saçlarına sürüldüğüm zamandı
yaşımdan uzak mesâfeleri kat edişim.
Kasıklarında süzüldükçe
soğuk bir yok oluşun
gölgesine gömülüyordum çaresizce.
Yanıltıcı bir iklimin kucağında
İbrâhim' in bıçağıyla yüzülürken derim;
bir dirilişin uzak yüzeyinde beden bulmuştum.
Çilekti tadın.