Cılızları Ağsıyan Helezonun Şiirseli
başı döndürücüdür
sözün kapalısına koyulmak
erginlere açık hava dinletisi öncesi
cılızdı bulut
yağmaz
okunmayacak ise biraz cinsellik
deyince gözler açılır
sorulmaz
kadını hayat ile yan yana dizip
sözcükleri işkillendirmek de nedir
oysa elasını arıyandı o
cılızların günleri diye bir şey var
kapsamı engin olguların kemiklisine
soyunup saçılsınlar diye izi kıyıdakilere bakıyordu
sözlerin açığına şerit konulmuş
plajın ini cini yokken neden girilemiyormuş anlamadı
açın şu kapıyı
elamı görmeye geldim dedi
artık her şey kapital
bu meseleyi geçmiş gibi yapalım
geçti zaten cılız kapıdan
nasıl olduysa birkaç kızılçam
terkedilmiş arka plana
yükleri yazıklardan ibaret kuşların
sortileri şimdi daha net
üfleyince belki bir ton
kalkar bu limandan
balık olsa iyi
deniz de benzinden belli olurdu
bu durumda efsunların işe yaradığı söylenir
durumu açılmadan kapağından anlaşılamayanın
tozunu silkelemeye geldim dedi
nereden biliyordum ki birazdan bulacaktı
mağarasını kitabın öznelliğinden kavrayıp
anladım onları onun diliyle vuracaktı
güneşli günlerin ç'ağrısı için
takılın bana dedi
seni birkaç gündür göremiyordum
koyuna yedi iklimin suyu kesintisiz
kabuksuzluğun ise ilk
kendime bile soramıyordum bu mekanda
neden aradığım yetim bir yalnızlık
hasret bilir kasvet bilir ama
içimde haytalığı fevkinde heyecan
dayanamıyordum bu mekanda sana
neden sadece seni kulağıma yanaştırmaktı ilk
bulduğumda adını ela koymuştum
sağırlığımı almıştın ya benden dedi
o ise ona
sesimin duvarları çatlamıştı
öyle çıplaktım ki görenlerimin yokluğuydu bu
ama
fakat diye bir bağlaç vardı
yalnızların kulakları bana dokunur
sesimi tanımlar
birleşip bütünleşmeyi sende görsünler diye
sadece uğultudur bu deyip geçenleri geçtim
seni seçtim cılızım
seni bekledim
demişti ilk
biliyor musun
birkaç günün içinden kaç yıl uçmuş
roman kahramanını bulmuş
sevdasını dalgalara karşı nasıl korumuştu
sordun mu kitabına
yalnızlığı
biliyorum deme sakın kimseye
sana da uğultu derler ey can
sevenin sevdiğini unutturacak bir melek ya da şeytan
bir zaman ya da üzerini örtüp silip süpürecek
bir hava bir su bir toprak
var mıydı
cılızım varsa biliyorum de
bilmiyorum dedi ve
buldu
buldu ve biraz cinsellik bekleyenler
kulak ile kabuğun birleşme sahnesini görünce
sırtlarını dönüp gitti
biletleri elinde kaldı cılızın
zaten aşkın helezonlusunu satacakta değildi
elasını bulanlara dinleti öncesi
belasını arayanlar iyi ki gitti dedi