Çimenlerin Türküsü
Ruhumun rengi çavarken gönül burcuna
Akkaya'dan tüter çiğdemlerin buğusu
Mum alevinde saklı buhurdanlar gibi,
Alaçuhlu bostanlarda toprak kokusu...
Gölgesine çekilir pelit ağaçlarının
Daralmış berzahlarda yükseklik korkusu...
Kırılmış kurumuş yorgun yatağında
Pırıl pırıl berrak sularında Çağlayan
Bir de durmadan tekrarlanan o şarkı...
Şimdi o'mudur yoksa biz mi ağlayan...?
Şerha şerha susuzluktan çatlak dudakları
Zarif bir uçuşta solan iğde yaprakları...
Kavaklar iğdeler yıldırım mağarası
Süt kokulu ağzımızda zemheri buğusu
Bir Şehnaz makamıdır yamalı kalbimiz,
Bebek tenimizde höllük kurusu...
Şimdi ıssız bahçelerde oynaşan gölgeler
Ara ki bulasın kimbilir nerde neredeler...
Şimdi yalnızlığımın ılık yağmurlarındayım...
Uykusu gelmiş çimenlerde gözyaşı...
Şiir dolusu sevdalarla beraber,
Mısmılırmak ağlar Sivas halaylarında
Akkaya eteklerinde sarhoş naraları
Kızılırmak susar Abdurrahman halaylarında...