Çınaraltı'nda Yanan Düş
İki mevsim ortasında
..............................terkedilen ben,
Yüreğimle düşümün ortasında
..............................dirilen sen
Ve aylardan Aralık
Sandım ki içime aktın ılık ılık.
Sandım ki gözlerime baktın.
Artık neden düşlerde bile dönük sırtın.
Ne bir ses var artık ne bir soluk
Ateşten bir şelale zihnimden doğup
Gözlerimden aktı oluk oluk.
Tepemde ulu çınar ağacı
Yandı döktüğü her bir yaprağının ucu.
Mevsimden mi,gözyaşımdan mı?
Artık bunun ne önemi vardı.
Yanıyordu düşüm işte ateşten çemberde.
Saçların tutuşuyordu
Tuhaf kokular içinde.
O harikulade savruk saçların,
Uçuyordu çok uzak bir şehre.
Burnumda tüttüğünden değildi bu yangın.
Seni gömemediğimdendi yüreğimin kabrine.
Her düş kıvılcımımda
Kül oluyorsun yana yakıla öylece.
Bir "seni sevdim!" diyen dudakların
Bir de gözlerimin sevdayla sarıldığı bakışların.
Diri kalıyor karşımda.
Gömemiyorum kıyıpta.
Yüreğimin duvarına asıyorum her defasında.
Sonra martı çığlıklarıyla uyanıyorum çınaraltında.
Tam yüz kere kendime sövüp duruyorum.
Sessizce kirlilik etmeden yutkuna yutkuna.
Her sövüş boğazımda tek tek düğümleniyor
Sonra tekrar zırlıyorum.
Serde erkeklik olsa da
Ağlıyorum ulan işte
...........................ağlıyorum.