Çıngırakların Günlüğü
yalnızım sevgilim
dişi bir ağaç gibi üstelik
göğe doğru hür
eteklerimde çalan zil
gözlerimde bir çift
güvercin ölüsüdür gün
kanatları çekik
uçmak isteyende kim
sahile inen yol
aralık bırakılan kapı
makam-ı saba
doğacak çocuk
en geçerli sebeptir
ağlamak için
nazenin bir mısra
dilimin ucunda
soluk rengine aldanıp
uyku gelir aklına
resimde kızıl yanaklı
kasaba kadınlarının
aynı ölüm tutuyor
ikimizin de yakasından
aynı suda boğulacak
bütün mevsimler
kasnakta çuha
iğnede iplik hüznü duru
sakin ömürlük nakış
içten içe eriyor
işlemek Tanrı işi
benimse halim üzülmek
sebepsiz günlerime
ömür diyorlar
aşksızın hali mi var
ki sönen ateşleri yaksın şehirde
anca bir delinin gözlerinde
zil takıp oynuyorum